Eski Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, bu hafta başında New York Üniversitesi ve New School Üniversitesi’nin ortak düzenlediği bir panelde hükümetini ve kendisini savundu ve görevden alınmasını bir "parlamento darbesi" olarak nitelendirdi.
Rousseff yaptığı konuşmada görevden alınmasıyla ilgili olarak, "Bu, sürpriz bir olay değildi; net bir hedefi vardı - siyasal sınıfın kendi yolsuzluklarıyla ilgili soruşturmaların kurbanı olmasını engellemekti," dedi.
Rousseff, Dünya Kupası ve Olimpiyatlar’la bağlantılı büyük bir yolsuzluk skandalı ve Latin Amerika'nın en büyük ekonomisini gerilemeye sokan kriz nedeniyle parlamento tarafından 31 Ağustos'ta görevinden alınmıştı.
Brezilya, hammadde, özellikle petrol fiyatlarının yükselmesiyle ekonomik anlamda Rousseff'in görevden alınmasından sadece birkaç yıl önce gerek bölgede gerekse BRIC ülkelerinden biri olarak dünyada önemli ekonomik bir güç haline gelmişti. Ancak ham petrol fiyatlarının sert düşüşü, devlete ait Petrobras petrol şirketinde ortaya çıkan yolsuzluk skandalıyla birleşince, milyonlarca Brezilyalı Rousseff'in cumhurbaşkanlığını protesto etmek için sokaklara dökülmüştü.
Rousseff, resmi bütçe rakamlarını değiştirme, devlet tarafından işletilen bankalardan 2014 yılında yeniden seçilmek üzere başlattığı kampanyaya yardım alma ve ülkenin gergin ekonomisinin fiili durumunu örtbas etmekten suçlandı.
"Kimse hata yapmadığımızı söylemedi, biz de yaptık, senden önce gelip hata yapmayan bir yönetim olduğumuzu söylemek saçma olurdu" diyen Rousseff buna rağmen partisinin dört kez üst üste seçimleri kazandığını ve Brezilya nüfusunun %40 a yakınını oluşturan yoksul sınıfın daha iyi hayat şartlarında ulaşmasını da sağladıklarının altını çizdi. "Brezilya halkı ne için oy kullanacaklarını biliyordu, ancak bu darbeyi yöneten bireylerle aynı değildi" dedi. Rousseff konuşmasının sonunda dinleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.
Rousseff'in görevden alınması ile sol görüşlü İşçi Partisi’nin Brezilya hükümetindeki 13 yıllık yönetimi son ermiş oldu. Latin Amerika'nın en büyük ekonomisi şu anda, eski devlet başkan yardımcısı ve muhafazakar politikacı Michel Temer tarafından yönetiliyor. Temer ve parlamento eski başkanı Eduardo Cunha hakkındaki yolsuzluk davaları ise devam ediyor.