Erişilebilirlik

"İklim Değişikliği Küresel GSYH'nın %4'ünü Yok Edebilir"


Dünyanın en yoksul ülkelerinden Haiti'de sulak bölgelerde yetişen ve tropik bir bitki türü olan mangrov ağaçları, iklim değişikliği tehdidi altında.
Dünyanın en yoksul ülkelerinden Haiti'de sulak bölgelerde yetişen ve tropik bir bitki türü olan mangrov ağaçları, iklim değişikliği tehdidi altında.

135 ülkeyi kapsayan yeni bir araştırma, iklim değişikliğinin 2050 yılına kadar, yıllık küresel ekonomik üretimin yüzde 4 oranında azalmasına neden olabileceğini ve bu durumdan en çok yoksul ülkelerin etkileneceğini ortaya koydu.

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global tarafından Salı günü yayımlanan rapor, deniz seviyelerinin yükselmesi, sıcak hava dalgalarının, kuraklığın ve fırtınaların sıklaşmasının olası etkilerini mercek altına alıyor.

Hükümetlerin, kapsamlı iklim değişikliği politikalarından çoğunlukla uzak duracağı varsayılan ve bilimadamları tarafından, RCP 4,5 olarak adlandırılan temel senaryoya göre, düşük ve düşük-orta düzeyde gelire sahip ülkeler, ortalamada yüksek gelirli ülkelere kıyasla, gayrisafi yurtiçi hasılalarında 3,6 kat daha fazla düşüşle karşılaşabilecek.

Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Sri Lanka'nın büyük orman yangınları, sel felaketleri, şiddetli fırtınalar ve su sıkıntısına maruz kalması, Güney Asya'nın gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 10 ila 18'inin risk altına girmesi anlamına geliyor. Gayrisafi yurtiçi hasıladaki bu kayıp oranı, Kuzey Amerika'dan 3, iklim değişikliğinden en az etkilenmesi öngörülen kıta olan Avrupa'dan da 10 kat daha fazla.

Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahra Altı Afrikası'ndaki ülkelerin, gayrisafi yurtiçi hasılalarında da önemli kayıplar olabileceği öngörülüyor. Doğu Asya ve Büyük Okyanus'un çevrelediği ülkelerin de Sahra Altı Afrikası'nın iklim değişikliği nedeniyle karşılaşacağı etkilerin benzerlerini yaşaması bekleniyor. Ancak bu etkilerin sıcak hava dalgaları ve kuraklıktan çok fırtına ve sel kaynaklı olması söz konusu.

S&P Global'dan kredi uzmanı Roberto Sifon-Arevalo, "Bu durum, farklı derecelerde tüm dünya için bir sorun. Öne çıkan konuysa, yoksul ülkelere uluslararası destek verilmesi gerekliliği" dedi.
Ekvator çizgisinin üzerindeki ülkeler ya da küçük ada ülkeleri, daha büyük risk altında. Ekonomisi tarım gibi sektörlere dayalı ülkelerse ekonomik gücünü hizmet sektöründen alanlara kıyasla iklim değişikliğinden daha çok etkilenme tehlikesiyle karşı karşıya.

Çoğu ülke için iklim değişikliğine maruz kalmak ve bunun getireceği maliyet şimdiden artıyor. Sigorta şirketi Swiss Re'ye göre son 10 yılda sadece fırtına, büyük orman yangını ve sel felaketleri, küresel çapta gayrisafi yurtiçi hasılanın yılda binde 3 oranında azalmasına neden oldu.

Dünya Meteoroloji Kurumu (WMO) son 50 yıldır dünyanın herhangi bir yerinde hava durumu, iklim ya da su kaynaklı bir felaketin her gün meydana geldiğini, bu felaketlerin günde ortalama 115 kişinin ölümüne ve 202 milyon dolarlık maddi hasara yol açtığını belirtiyor.

S&P'dan Sifon-Arevalo, bazı ülkelerin şimdiden aşırı hava olayları nedeniyle kredi notlarında düşüşle karşılaştığını söylüyor ve buna örnek olarak büyük kasırgalardan sonra Karayipler'deki bazı ada ülkelerini gösteriyor.

Ancak Sifon-Arevalo, ülkelerin değişikliklere nasıl uyum sağlayacağı gibi birçok belirsizlik olması nedeniyle yeni verilerin, S&P'nin kredi derecelendirme modellerine henüz dahil edilmeyeceğini belirtiyor.

İngiltere'de bir grup üniversitenin geçen yıl küresel sıcaklıklarda daha şiddetli bir artış senaryosunu ele aldığı araştırma, 60'dan fazla ülkenin 2030 yılından önce küresel ısınma nedeniyle kredi notlarının düşeceği tahmininde bulunuyor.

Bazı uzmanlar ayrıca kredi derecelendirme için değişken ölçek kullanılması önerisinde bulunuyorlar. Bu öneriye göre iklim değişikliğine en çok maruz kalan ülkelere 10 yıl için bir kredi derecesi verilirken, iklim değişikliğinin yol açtığı sorunların artabileceği gelecek on yıllar için yeni bir derece tayin edilmesi söz konusu.

XS
SM
MD
LG