Erişilebilirlik

Kürt gazetecilerin davasında Erdoğan’ın “AB yolumuzu açın” çağrısına vurgu   


Diyarbakır'da Kürt gazetecilerin Haziran 2022'de tutuklanmasına karşı protesto
Diyarbakır'da Kürt gazetecilerin Haziran 2022'de tutuklanmasına karşı protesto

DİYARBAKIR- Geçen yıl Diyarbakır’da düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve 14'ü tutuklu yargılanan 17 gazeteci 13 ay sonra hakim karşına çıktı.

Duruşmayı milletvekilleri ve çok sayıda gazeteci örgütünün temsilcileri de izledi. Milletvekilleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün NATO toplantısı öncesi yaptığı ‘AB yolumuzu açın’ çağrısına, AB yolunun basın özgürlüğünden geçtiği yanıtını verdi.

Kürt gazetecilerin davasında Erdoğan’ın “AB yolumuzu açın” çağrısına vurgu   
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:14 0:00

8 Haziran 2022 tarihinde Diyarbakır’da Mezopotamya Ajansı, JINNEWS ve Pel Prodüksiyon isimli medya kuruluşlarında çalışan ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği'nde (DFG) faaliyet gösteren çok sayıda gazetecinin evlerine ve işyerlerine düzenlenen baskında gözaltına alınan 16 gazeteci ve 1 büro çalışanının yargılamasına başlandı.

İddianameleri Mart ayında hazırlanan gazeteciler 13 ay sonra Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

Duruşmayı CHP ve Yeşil Sol Parti milletvekilleri ile Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), DİSK Basın-İş, MLSA, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ile çok sayıda meslek örgütünün temsilcisi izledi.

Duruşmada kimlik tespiti yapıldıktan sonra iddianame okundu. İddianamenin ardından ilk sözü Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Başkanı Serdar Altan aldı. Altan, haklarındaki iddiaların mevcut siyasi atmosferden bağımsız olmadığını savunarak, "13 aydır tutuklu bulunmaktayız ama neden tutuklu olduğumuzu bilmiyoruz" dedi.

Kendilerinin değil mesleklerinin yargılandığını savunan Altan, iddianamede, yaptıkları programların "gizli" gibi yer aldığını dile getirdi.

Suçlu olmadıklarını belirten Altan, “Bu operasyonun temel amacı çalışmalarımızı durdurmak, bizleri sahadan uzaklaştırmaktır. Biz suçlu değil, davacıyız. Hesap verme durumunda değil, hesap sorma durumundayız. Bu hesabı kim verecek? 13 aydır tutukluyuz, özgürlüğümüzün kısıtlamasının hesabını kim verecek? Bu nedenle hesap veren değil, hesap soranız” diye konuştu.

Siyasilerden AB vurgusu

Altan’ın savunmasının ardından mahkeme heyeti kısa bir ara verdi. Bu arada açıklama yapan katılımcılar davaya tepki gösterdi. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sanıkların tahliye edilmesini beklediklerini söyledi.

Daha sonra söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün NATO zirvesi öncesi yaptığı “Türkiye'nin AB'de önünü açın. Ondan sonra da biz Finlandiya'nın önünü nasıl açtıysak İsveç'in de önünü açalım” açıklamasına dikkat çekti.

Çakırözer, AB yolunun basın özgürlüğünden geçtiğini vurgulayarak, “Avrupa Birliği yolunun açılması dün ve bugün çok konuşuldu. Avrupa Birliği sürecinin canlanması, Avrupa Birliği yolunun açılması da yurt dışından değil öncelikle Diyarbakır'dan, Silivri'den, cezaevlerinde yatan düşünce suçlularının özgürlüğe kavuşmasından geçiyor. Gazetecileri cezaevine atmamaktan geçiyor” dedi.

Benzer bir vurgu Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar’dan geldi. Çandar, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz’ın ‘AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer’ sözünü hatırlattı.

Çandar, demokrasi gelmeden AB yolunun tıkalı olacağını ifade ederek, “Türkiye'nin Avrupa Birliği yolu Diyarbakır’dan geçer. Diyarbakır’da Avrupa Birliği’ne gidecek olan yol ise Kürtler’in hakkının, hukukunun tanınmasından geçer, basın özgürlüğünden geçer, Kürt medyasının özgürce çalışmasından geçer. Bunlar olmadan Türkiye'ye bütün demokrasi yolları veAvrupa yolları tıkalıdır” diye konuştu.

Basın örgütlerinden tahliye çağrısı

Daha sonra konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş, sanıkların gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargılandığını söyledi. Tahliye çağrısı yapan Durmuş şunları söyledi: ”Gazeteciliği bir suç olarak gösterenlere inat, gazeteciliğin bir kamu hizmeti olduğunu, halkın haber alma hakkıyla bağlantılı bir iş olduğunu öğreteceğiz, göstereceğiz ve biz gazetecilik yapacağız, halkımız da haberine ulaşabilecek.”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı ise gazeteciliği suç olmadığını söyledi.

“Tedbir amaçlı tutukluluk cezalandırma aracı oldu”

Açıklamanın ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan basın örgütlerinin temsilcileri, uzun tutukluluğa dikkat çekti. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, uzun tutukluluğun cezalandırmaya dönüştüğünü söyledi.

Gazetecilerin tahliye edilmesi çağrısı yapan Önderoğlu, şunları söyledi: “Tedbir amaçlı tutukluluğun gazetecilere karşı bir cezalandırma, bir taciz aracı olarak kullanıldığı bir yargılama olarak bakıyoruz buna. Bunu Türkiye'yi bağımsız olmayan Türkiye yargısının kronik bir sorunu olarak görüyoruz. 2022’den beri başvurulan bu toplu tutuklamalara bir son verilmesini talep ediyoruz.”

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Avukat Veysel Ok ise sanıkların tutuklanmasını gerektirecek bir delil bulunmadığını vurgulayarak, “Maalesef 13 aydır tutuklular. Bu 13 ayın hesabını bir şekilde hem yargının hem de siyasal iktidarın vermesi lazım. Çünkü iddianame içerisinde gazetecileri cezaevine tutacak tek bir delil dahi yok. Tamamıyla meslek faaliyetleri, gazeteci faaliyetleri, habercilik faaliyetleri” şeklinde konuştu.

Kürt medyasına yönelik davada önemli tarihler

8 Haziran 2022: Diyarbakır’da düzenlenen eş zamanlı bir polis operasyonunda Mezopotamya Ajansı, Jinnews, Xwebun Gazetesi ve Ari, Pel ve Pia prodüksiyon şirketlerinden 19 gazeteci gözaltına alındı.

16 Haziran 2022: Dört gazeteci serbest bırakıldı, geri kalanı tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderildi. Gazetecilerin hepsi terör suçlamalarıyla karşı karşıya.

16 Ağustos 2022: Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi gazetecilerin tutukluluğuna yönelik itirazı reddetti.

15 Eylül 2022: Gazetecilerin avukatları, tutuklamanın hukuki olmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

21 Mart 2023: Savcılık JİN News’den Safiye Alağaş ve Gülşen Koçuk’un dosyasını ana davadan ayırdı.

24 Mart 2023: Savcılık, ana davadaki 17 gazeteci hakkında terör suçlamasıyla 728 sayfalık bir iddianame hazırladı.

12 Nisan 2023: Diyarbakır’daki mahkeme, iddianameyi kabul etti.

12 Nisan 2023: Savcılık, Koçuk’un dosyasını Alağaş ile olan dosyadan ayırdı.

18 Nisan 2023: Alağaş hakkında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla iddianame hazırlandı.

27 Nisan 2023: Gazetecilerin avukatları, tutuklamaların hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu.

8 Mayıs 2023: Savcılık Koçuk’un dosyasına yönelik takipsizlik kararı verdi.

15 Haziran 2023: Diyarbakır’da Safiye Alağaş’ın ilk duruşması görüldü. Alağaş, adli kontrol şartıyla tahliye edildi, tutuksuz yargılanacak.

11 Temmuz 2023: 14'ü tutuklu yargılanan 17 gazeteci davada ilk duruşma için Diyarbakır'da hakim karşısına çıktı.

9 Kasım 2023: Alağaş’ın ikinci duruşması görülecek. Alağaş, suçlu bulunduğu takdirde 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

Forum

XS
SM
MD
LG