Suriye’deki iç savaş, parçalanan aileleri başka ülkelerde yaşamak zorunda bırakmaya devam ediyor.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye 3 milyon 540 bin mülteciye ev sahipliği yapıyor.
Bu sayının çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor.
Türkiye’de yaşamanı sürdürmeye çalışan 17 Suriyeli mülteci kadın, İstanbul’da Okmeydanı Dayanışma Derneği gönüllülerinin desteğiyle açtıkları işyerinde yemek yaparak aile bütçesine katkı sağlamaya çalışıyor.
İlk zamanlar dernek binasında yemeklerini yapmaya çalışan sığınmacı kadınların, artık kendilerine ait bir mekanları var. Çocuğu olan kadınların çalışırken çocuklarının oyun oynayabilmesi için oluşturdukları oyun alanında çocuklar oyun oynarken, anneleri de yemek hazırlıyor.
Kadınların, vardiyalı olarak çalıştığı mutfak gelen sipariş üzerine hizmet veriyor. Henüz çok fazla sipariş alamadıklarını söyleyen mülteci kadınlar, ilerisi için daha umutlu olduklarını söylüyorlar.
Meryem Al Hamed, Suriye’nin Haseke kentinden 10 tane çocuğuyla birlikte 4 yıl önce Türkiye’ye sığınmış. Yaşadığı zorluklar sebebiyle çocuklarının yarısının Avrupa’da çeşitli ülkelere gittiğini söyleyen Al Hamed, “ailem bölündü maalesef” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
Al Hamed, “Çocuklarımla Suriye’den 4 yıl önce geldim. Hala Türkiye’ye alışmaya çalışıyoruz. Umarım her şey zamanla daha da iyi olacak. Bazı Türk ve Suriyeli arkadaşlarla tanıştıktan sonra bu işi buldum. Suriyeli ve Türk kadınları olarak dayanışma içinde olursak her türlü sorunun üstesinden gelebiliriz diye düşünüyorum” dedi.
Geçinebilmek için çalışmak zorunda olduğunu söyleyen Meryem Al Hamed, “İstanbul’da yaşam çok zor. Kira, elektrik, su gibi giderlerimiz var. Bu yüzden çocuklarımın yarısı benimle diğer yarısı ise yurtdışına gitmek zorunda kaldı. Ailem ikiye bölündü maalesef. Yaşam gerçekten o kadar zor ki eğer iş bulamazsam neyi nereye yetiştireceğimi, bir kadın olarak bilemiyorum. Türkiye bize kapılarını açtı ve savaştan kurtulduk ama Suriye’de kalan akrabalarımız için halen çok üzülüyorum” ifadelerini kullandı.
Al Hamed, “İki çocuğum var şu anda çalışan. Biri üniversitede okuyor. Çoğu zaman ayın sonunu borçla getiriyoruz. Önümüzdeki ay ise borcumuzu bitirmeye çalışıyoruz ama çok şükür idare etmeye çalışıyoruz. Bu mekanda sipariş oldukça çalışıyoruz. Eğer sipariş gelirse çalışıyoruz. Burada çalışmam bir miktar da olsa aile bütçemize katkı sağlıyor” dedi.
Yasmin Azad Suriye’nin Afrin kentinden 2013 yılında eşi ve 3 çocuğuyla birlikte Türkiye’ye sığınmış. Yasmin, Türkiye’de kadın olmanın olduğunu anlatıyor.
Yasmin Azas, “Kocam iş bulamadığı için 1,5 aydır çalışamıyor. Şu anda 14 yaşında olan oğlum çalışıyor ve Kızılay’dan aldığımız yardımla geçinmeye çalışıyoruz. Türkiye’de kadın olarak yaşamak çok zor. Çalışman gerekiyor, alışveriş yapman gerekiyor ve daha bir sürü sorumluğumuz var ama Suriye’de olsak bu kadar zorluk yaşamazdık. O yüzden bir kadın olarak Suriye’de daha rahattım. Türkiye’de mutlaka bir işte çalışmanız gerekiyor” dedi.
Annesi, abisi ve birçok akrabasının hala Afrin’de olması sebebiyle aklının hep orada olduğunu söyleyen Suriyeli sığınmacı, savaşın bitmesi durumunda ilk fırsatta memleketine döneceğini söyledi.
Yasmin Azas, “Ben şu anda Türkiye’de yaşıyorum ama aklım fikrim hep memleketim Afrin’de. Orada ölen insanlar var. Orası benim memleketim. Allah’tan tek umudum savaşın hemen bitmesi. Biter bitmez de ülkeme dönmek istiyorum” dedi.
Okmeydanı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (OKDER) Başkan Yardımcısı Songül Yarar Dede, mültecilerin günlük hayatta karşılaştıkları sorunları Amerika’nın Sesi’ne anlattı.
Mültecilerin en çok karşılaştıkları sorunların başında yetersiz beslenme ve sağlıklı koşullarda barınma ihtiyaçlarını giderememek olduğunu belirten Songül Yarar Dede, kadınların çocuklarına bakma zorunluluklarından ötürü çalışamadıklarını, bu yüzden de maddi zorluklarla mücadele ettiklerini ifade etti.
OKDER Başkan Yardımcısı Songül Yarar Dede, mültecilerin yeterli kazançları olmadıkları için derme çatma, kötü durumda olan eski evlerde kaldıklarını ve çocuklarına yumurta, süt, bebek bezi, mama bile alamadıklarını kaydetti.
Dernek olarak ellerinden geldikçe mültecilere olanak sunduklarını anlatan Dede, sağlık ve eğitim gibi konular için derneğin uzun süre mülteciler tarafından kullanıldığını, gönüllülerden gelen yardımlarla da bir mutfak kurulduğunu kaydetti. Mülteci kadınların ellerinden gelen en iyi şeyin yemek yapmak olduğunu dile getiren Songül Yarar Dede, bu yüzden onlar için bir mutfak kurulduğunu söyledi.
Çocuklar için bir oyun alanı da kurarak, mülteci kadınların üretime katılmalarının önündeki engeli de kaldırdıklarını belirten Dede, kadınların çocuklarıyla buraya gelip çalışabildiklerini kaydetti. Kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmeleri ve aile bütçesine katkıda bulunabilmeleri açısından kurdukları mutfağın çok önemli olduğunu anlatan OKDER Başkan Yardımcısı Songül Yarar Dede, kadınların reçel, salça ve çeşitli yemekler yapıp sattıklarını, bu sayede de çocuklarına bez, mama, yiyecek ve giyecek alabildiklerini söyledi. Şu an 17 kadının mutfakta çalışarak para kazandığını anlatan Dede, amaçlarının daha fazla kadına ulaşmak olduğunu belirtti.
