Şırnak’ın Besta bölgesi ile Cudi ve Gabar Dağları'nda aylardır, binlerce ağacın kesildiğini belirten sivil toplum örgütleri, ağaç kesimlerinin durdurulması çağrısı yaptı. İki kez suç duyurusunda bulunan Şırnak Barosu, birkaç yıl içinde bölgenin yaşanmaz hale geleceği uyarısı yaptı.
Şırnak dağlarından yol çıkan odun yüklü onlarca kamyon her gün Türkiye’nin batı illerine tonlarca odun taşıyor. Şırnak Barosunun VOA Türkçe’ye verdiği bilgilere göre odunlar en çok Şanlıurfa’da satılıyor. Odun taşıyan kamyonların görüntüleri aylardan beri medya ve sosyal medyada yer alıyor. Baroya göre bu manzara yaklaşık iki yıldır sürüyor.
Bünyesinde çok sayıda sivil toplum kuruluşu, sendika ve meslek örgütü bulunan Şırnak Ekoloji Platformu, duruma dikkat çekmek amacıyla bir basın açıklaması yaptı. Ağaç kesimine tepki gösterilen açıklamada, çevre örgütlerine duyarlılık çağrısı yapıldı. Açıklamaya katılanlar ağaç kesiminin durdurulmasını istedi.
“Suç duyurusu sonuçsuz kaldı”
VOA Türkçe’ye konuşan Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, 7 ayda ağaçların yüzde 8’inin kesildiğini söyledi. Dilsiz, iki kez suç duyurusunda bulunduklarını, bir kez de Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvurduklarını ifade ederek, ilgisizlikten yakındı. Dilsiz, ilk suç duyurusunda takipsizlik kararı verildiğine dikkat çekerek, “Bu aslında her yıl olan ama bu sene çok daha pervasızca yapılan bir ağaç kesimi. Çalışmalarımızı Orman Genel Müdürlüğünün verilerine dayandırdık. Çünkü biz sahada bir çalışma yapamıyoruz, oradaki ağaçsızlanmayı tespit edebilecek bir mekanizmamız yok maalesef” dedi.
1990’lı yıllarda bölgedeki ağaçların bir bölümü, PKK’lıların saklanmaması için kesiliyordu. Ancak şimdilerde ağaçların kesimi için bir güvenlik sorunu olmadığına dikkat çeken Dilsiz, “Şırnak bölgesinde olunca ve işin içinde en ufak bir güvenlik sorunu olursa -ki güvenlik gerekçesi de yok- tamamen ilgisiz kalınıyor maalesef. Sadece bizim kamuoyu değil Türkiye kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla çalışmaları yaptık. Bu çalışmaları yürütürken bile günde 25-30 kamyon Şırnak'tan çeşitli yerlere odun götürmek üzere yola çıkıyor” diye konuştu.
Bölgenin birkaç yıl içinde yaşanmaz hale geleceğini savunan Dilsiz, şunları söyledi; “Bu korkunç bir şey. Bu tahribat devam ederse muhtemelen, ben başlarda önümüzdeki 10 yıl diyordum ama 10 yıla kalmaz, birkaç yıl içerisinde, bölge artık asgari bir insanın yaşama olanağının kalmayabileceği bir ortam haline döner. Şu anda öyle görünüyor. Bölge zaten ciddi sıkıntıları yaşıyor, bunu da yaparlarsa yaşanmaz bir hale gelecektir.”
“Yeterli duyarlılık yok”
Şırnak Ekoloji Platformu adına VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yakup Tanış, Şırnak’ta orman yokmuş gibi davranıldığını söyledi. Bölgede yaşananları ‘ağaç katliamı’ olarak niteleyen Tanış, “Bölge meşe ağaçları ile dolu ama resmi literatürde hep sanki Şırnak'ta orman yokmuş gibi gösteriliyor. Meşe ağaçları var ve çam ormanlarından daha fazladır. Çok uzun ömürlü, doğayla insan ilişkileri düzenleyen bir ağaç türü. Son dönemde güvenlik adı altında bir ağaç katliamı yaşanıyor. Bu ormanı gençleştirmeye çalıştırılması değil. Bölge barajlarla dolduruldu hem su kaynakları azalıyor hem de ağaç kesildiği zaman toprağın su haznesinin dolmasının önü kesiliyor ve su kıtlığı başlıyor. Bizim talebimiz kesimin durdurulması yönünde” dedi.
Kontrolsuz kesimin vahim sonuçları olacağına dikkat çeken Tanış, “Bir bütün olarak bölge, yani bir köyün ya da ilçenin sınırları içindeki ormanlar değil her tarafta bir kıyım var. Şırnak’taki bütün doğayı etkiliyor. Sivil toplum kuruluşlarıyla da bağlantıya geçiyoruz ama ancak henüz sonuca ulaşamadık kamuoyu oluşturamadık. Buradaki doğada meydana gelecek bir doğal felaketin sonuçları dünyanın her yerindeki ekolojiyi, insan yaşamını etkiliyor” diye konuştu.