BRÜKSEL —
Suriye’deki muhaliflere yardım etmenin yollarını arayan ancak yöntem konusunda sıkıntı yaşayan Avrupa Birliği, “ilk adım” olarak bu ülkeye uyguladığı petrol ambargosunu gevşetme kararı aldı. Avrupa Birliği dışişleri bakanları tarafından alınan gevşetme kararı sadece muhaliflerin kontrolündeki bölgelerden yapılacak alımlar için geçerli olacak.
Avrupa Birliği, yapılacak her türlü ithalat ya da yatırım girişiminin Suriye muhalefetinin lider kadrosuyla yakın işbirliği içinde karara bağlanacağının altını çizdi. İki yıldır devrede olan yaptırım kararının gevşetilmesinin silah ambargosuna yönelik tartışmaların ve görüş ayrılıklarının tavan yaptığı bir döneme denk gelmesi dikkat çekerken uygulamanın beklenen etkiyi yaratıp yaratmayacağı da merak konusu olmayı sürdürüyor.
Silah ambargosunun kaldırılmasına kesin şekilde muhalefet eden Almanya, petrol konusunda atılan adımın muhaliflerin kontrolündeki alanlarda ekonomik gelişmeyi destekleme amacında olduğu görüşünde. Ancak bu kararın uygulanmaya başlanabilmesi için her şeyden önce güvenlik durumunun elverişli hale gelmesi gerekiyor. Şu ana kadar gelen sinyaller ise Suriye’de hemen her bölgenin güvenlik açısından yüksek riskli olduğunu gösteriyor. Kararın uygulanması pratikte sorun yaratma potansiyeline sahip olsa da Avrupa Birliği, atılan adımın sembolik değerine önem veriyor.
İngiltere ve Fransa’nın asıl amacı ise halen yürürlükte olan silah ambargosunun kaldırılması. Bu adımın atılması halinde muhalif güçlerin Şam yönetimi kontrolündeki güçlere karşı mücadele etme gücünün artacağını düşünen Londra ve Paris şu ana kadar Avrupa Birliği’nin diğer üyelerini ikna edemedi.
Muhalefet kanadının başını Almanya çekerken bölgeye silah aktarılmaya başlamasının krizin bölgeye yayılma riskini yükselteceğini düşünen İskandinav ülkeleri de bu adımı engelleme çabalarını sürdürüyorlar. Üye ülkeler arasındaki yoğun tartışmanın sonuçsuz kalması ve herhangi bir uzlaşıya varılmaması halinde ise mevcut ambargo 30 Mayıs’tan sonra otomatik olarak devreden çıkacak.
Muhaliflere silah yardımı yapılıp yapılmamasına odaklanan tartışma sürerken Suriye’deki olaylardan kaçarak çevre ülkelere sığınanların sayısının dramatik şekilde artmayı sürdürmesi mevcut endişeleri körüklüyor.
Avrupa Birliği, yapılacak her türlü ithalat ya da yatırım girişiminin Suriye muhalefetinin lider kadrosuyla yakın işbirliği içinde karara bağlanacağının altını çizdi. İki yıldır devrede olan yaptırım kararının gevşetilmesinin silah ambargosuna yönelik tartışmaların ve görüş ayrılıklarının tavan yaptığı bir döneme denk gelmesi dikkat çekerken uygulamanın beklenen etkiyi yaratıp yaratmayacağı da merak konusu olmayı sürdürüyor.
Silah ambargosunun kaldırılmasına kesin şekilde muhalefet eden Almanya, petrol konusunda atılan adımın muhaliflerin kontrolündeki alanlarda ekonomik gelişmeyi destekleme amacında olduğu görüşünde. Ancak bu kararın uygulanmaya başlanabilmesi için her şeyden önce güvenlik durumunun elverişli hale gelmesi gerekiyor. Şu ana kadar gelen sinyaller ise Suriye’de hemen her bölgenin güvenlik açısından yüksek riskli olduğunu gösteriyor. Kararın uygulanması pratikte sorun yaratma potansiyeline sahip olsa da Avrupa Birliği, atılan adımın sembolik değerine önem veriyor.
İngiltere ve Fransa’nın asıl amacı ise halen yürürlükte olan silah ambargosunun kaldırılması. Bu adımın atılması halinde muhalif güçlerin Şam yönetimi kontrolündeki güçlere karşı mücadele etme gücünün artacağını düşünen Londra ve Paris şu ana kadar Avrupa Birliği’nin diğer üyelerini ikna edemedi.
Muhalefet kanadının başını Almanya çekerken bölgeye silah aktarılmaya başlamasının krizin bölgeye yayılma riskini yükselteceğini düşünen İskandinav ülkeleri de bu adımı engelleme çabalarını sürdürüyorlar. Üye ülkeler arasındaki yoğun tartışmanın sonuçsuz kalması ve herhangi bir uzlaşıya varılmaması halinde ise mevcut ambargo 30 Mayıs’tan sonra otomatik olarak devreden çıkacak.
Muhaliflere silah yardımı yapılıp yapılmamasına odaklanan tartışma sürerken Suriye’deki olaylardan kaçarak çevre ülkelere sığınanların sayısının dramatik şekilde artmayı sürdürmesi mevcut endişeleri körüklüyor.