ABD Başkanı Donald Trump, Çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, Hamas ile İsrail arasındaki savaş sona erdiğinde Gazze'yi devralma planına alternatif olarak Arap liderler tarafından üzerinde çalışılan öneriyi görmediğini söyledi.
Trump, başkanlık uçağı Air Force One'da bir muhabirin Arap liderlerin hazırladığı öneriyi görüp görmediğine ilişkin sorusu üzerine “Henüz görmedim. Gördüğümde size haber vereceğim” dedi.
Trump, bu ayın başında yaklaşık iki milyon Filistinli'yi Gazze'den komşu ülkeler Ürdün ve Mısır'a yerleştirmek istediğini söylemişti. Trump, ABD'nin bölgeye “sahip olacağını” ve burayı “Ortadoğu'nun Rivierası” haline getireceğini kaydetmiş ancak Arap ülkeleri bu plana itiraz etmişti.
Trump'ın, Gazze planını söylediği gibi ilerletmek mi istediği yoksa Arap ülkelerinden taviz almak için mi bu öneriyi dile getirdiği bilinmiyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu hafta Riyad'da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'la yaptığı görüşmede ikinci seçeneğin muhtemel olduğu imasında bulunarak bölge liderlerini karşı teklif vermeye çağırdı.
Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin büyükelçileri Cuma günü Riyad'da biraraya gelerek Gazze'nin yeniden inşası için Mısır'ın Arap ve Körfez ülkelerinden üç yıl içinde 20 milyar dolara kadar para toplama planı dahil farklı seçenekleri görüşecek. Bu plana göre Gazze'deki Filistinliler zorla göç ettirilmeyecek ve Gazze Şeridi Filistinliler tarafından yönetilecek.
Riyad Arap ülkelerini savaş sonrası Gazze'yi desteklemek üzere biraraya getirme çabalarına öncülük ediyor
Trump, Veliaht Prens tarafından yönetilen varlık fonu Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun kar amacı gütmeyen kolu Gelecek Yatırım Girişimi Enstitüsü (Future Investment Initiative Institute) tarafından Miami'de düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmanın ardından Washington'a döndü. Trump, küresel finansörler ve teknoloji yöneticilerinin biraraya geldiği yıllık toplantıya hitap eden ilk ABD Başkanı oldu. Johns Hopkins İleri Uluslararası Çalışmalar Fakültesi'nden kıdemli araştırmacı Laura Blumenfeld'e göre, bu durum Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin Trump'la olan bağlantısından yararlandığının bir kanıtı.
Veliaht Prens, ilk başkanlık döneminde Trump'la yakın ilişkiler kurmuş, Trump'ın başkanlık görevinde olmadığı zaman da Trump organizasyonuyla iş bağlarını sürdürmüştü. Muhammed Bin Selman, Trump'ın damadı ve eski yardımcısı Jared Kushner'e ait bir şirkete 2 milyar dolar yatırım yapmıştı.
Riyad'ın Arap ülkelerini savaş sonrası Gazze'yi desteklemek üzere biraraya getirme çabalarına öncülük ettiği bu dönemde Trump'ın taleplerini yumuşattığına dair işaretler olabilir. Miami'deki konuşmasında Trump, eski Başkan Joe Biden'ın görevdeki son günü 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkeste oynadığı rolü yinelemek dışında Gazze'den bahsetmedi.
“Gazze'de ateşkesi sağladık, rehineleri getiriyoruz ve ailelerine teslim ediyoruz” diyen Trump, rehinelerden bazılarının “oldukça kötü durumda” olduğunu da sözlerine ekledi.
Trump, Suudi varlık fonu yöneticisi Yaser el-Rumayyan ve Suudi Maliye Bakanı Muhammed bin Abdullah el-Jadaan'dan da övgüyle söz etti. Beyaz Saray, VOA'nın Trump'ın etkinlik sırasında Suudi heyetinden herhangi biriyle görüşüp görüşmediğine ilişkin sorusuna yanıt vermedi.
Trump, Çarşamba günü yaptığı konuşmada, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmenin bir yolunu bulmak için Çarşamba günü ABD ve Rus yetkililer arasında yapılan görüşmelere ev sahipliği yaptığı için Suudi Veliaht Prensi'ne teşekkür etti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ve Avrupalı müttefikleri toplantıyı Kiev'i saf dışı bırakmaya yönelik bir çaba olarak nitelendirmişti.
Mısır'ın Gazze önerisi neler içeriyor?
Mısır resmi yayın organı el-Ahram'ın haberine göre, Kahire’nin teklifi kapsamında Gazze'de mobil evler ve sığınaklarla donatılmış “güvenli bölgeler” yaşam alanları olarak kurulurken Mısırlı ve uluslararası inşaat firmaları da yıkılan altyapıyı yeniden inşa edecek.
Teklif ayrıca savaş sonrası Gazze'yi yönetmek üzere Hamas'a bağlı olmayan teknokratlar ve toplum liderlerinden oluşan ulusal bir Filistin komitesi kurulmasını öngörüyor.
Planın, şu anda Batı Şeria'nın bazı bölümlerini ve 2006 seçimlerini Hamas'a kaybedene kadar Gazze'yi yöneten ve uluslararası alanda tanınan Filistin Yönetimi'nin desteğini alıp almadığı henüz belli değil.
Filistin Politika Ağı El Şebeke'de ABD Politika Araştırmacısı olan Tarık Kenney-Shawa, “Şu anda ihtiyaç duyulan şey, Gazze'nin yeniden inşasını hem fiziksel olarak mümkün kılacak hem de uzun vadede sürdürülebilir hale getirecek siyasi bir çözüm” dedi.
VOA'ya konuşan Kenney-Shawa'ya göre amaç “Gazze'nin işgal altında kaldığı bir duruma geri dönmemek.”
Hamas Pazartesi günü savaş sonrası bazı yönetim rollerini devretmeye istekli olduğunun işaretini verdi.
Hamas sözcüsü Hazem Kasım, El Arabiya TV'ye yaptığı açıklamada, “Hamas'ın Gazze'nin bir sonraki aşamasındaki siyasi ve idari düzenlemelerin bir parçası olması, özellikle de halkımızın çıkarlarına hizmet edecekse, şart değildir” dedi.
Hamas bu uzlaşmacı açıklamayı, haftalar süren gecikmenin ardından ateşkesin ikinci aşamasına yönelik müzakerelerin birkaç gün içinde başlayacağı bir dönemde yaptı. Ancak bu ateşkes İsrail ve ABD'nin temel taleplerinin sadece bir kısmını karşılıyor. Bu talepler, Hamas'ın savaş sonrası Gazze'deki yönetim ve askeri rolünün ortadan kaldırılmasını içeriyor.
Hamas şu ana kadar silahsızlanacağının işaretini vermedi. İsrail de Hamas'a alternatif olarak kabul edilebilir bir yönetim şekli tanımlaması yapmadı ve Filistin Yönetimi'nin herhangi bir şekilde yönetime müdahil olmasını reddetti.
Mısır'ın önerisi, savaşan taraflar arasında uzun süredir devam eden iki devletli yönetim meselesini de çözmüyor. İsrailli liderler, savaş sonrası iki devletli bir çözümün önünü açacak planlara karşı çıkarken, egemen bir Filistin devleti Filistinliler ve Arap ülkeleri için kilit bir şart olmaya devam ediyor.
Hamas rehinelerin serbest bırakılmasını hızlandıracak mı?
Üst düzey bir Hamas yetkilisi, bu hafta başında yaptığı açıklamada, örgütün 47'si üst düzey Hamas üyesi olmak üzere yüzlerce Filistinli mahkum karşılığında ölen dört İsrailli rehinenin cansız bedenini iade edeceğini ve hayattaki altı rehineyi serbest bırakacağını duyurmuştu. İsrail de mobil evlerin ve inşaat ekipmanlarının Gazze'ye girmesine de izin verecek.
Sağ olan altı rehine, sekizinin öldüğüne inanılan 33 rehinenin kademeli olarak serbest bırakılmasını öngören ateşkesin birinci aşaması kapsamında serbest bırakılacak son kişiler. Hamas’a bağlı militanlar, Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırıda yaklaşık 250 kişiyi rehin almış ve 1200 kişiyi öldürmüştü.
Analistlere göre, rehine ve tutuklu takasının hızlandırılması, her iki tarafın da ateşkesin gelecek hafta birinci aşaması sona ermeden çökeceği endişesiyle şu anda ellerinden geleni yapmak istedikleri anlamına gelebilir.
Ortadoğu Enstitüsü'nden araştırmacı Mirette Mabrouk, “Şu anda baktığımız şey, muhtemelen ikinci aşamaya daha hızlı bir çözüm” dedi.
Mabrouk, VOA'ya verdiği demeçte, “Ancak bunun gerçekleşmesi, çatışmanın sonuna yaklaşıldığı anlamına gelir. İsrail Başbakanı Netanyahu, Hamas silahsızlandırılmadan bunun gerçekleşmesini istemeyeceğini söylemişti” dedi.
Hamas'ın elinde yarısı sağ olmak üzere yaklaşık 70 rehine daha olduğuna inanılıyor. Hamas bu rehineleri ancak çatışmaların kalıcı olarak sona ermesi ve İsrail askerlerinin Gazze'den tamamen çekilmesi karşılığında serbest bırakacağında ısrar ediyor.
Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, İsrail'in Hamas'a karşı başlattığı saldırılar 2 milyondan fazla Filistinli'yi yerinden etti, çoğu kadın ve çocuk 48 bin 200'den fazla kişinin ölümüne neden oldu. İsrail ordusu ölü sayısına 17 bin militanın da dahil olduğunu kaydediyor.
Forum