Rusya destekli Suriye ordusunun İdlib’deki muhalif güçlere yönelik olası bir operasyonu, Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Çünkü 3,5 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye, yeni bir göç dalgasından kaygı duyuyor.
İstanbul Aydın Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutay Karaca, gündemdeki soruları Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.
“Güvenlik riski ortaya çıkar”
İdlib harekatının Türkiye’ye olası etkilerini “kısa ve uzun vade” olarak değerlendiren Prof. Dr. Karaca, kısa vadedeki etkilerin en başındaki sorunun “göç” olacağını söyledi.
Prof. Dr. Karaca,“Idlib’e herhangi bir saldırı olursa Türkiye’ye minimum 250 bin, maksimum 1 milyon sığınmacının geleceği tahmin ediliyor” dedi. Prof. Dr. Kutay Karaca kısa vadede bir diğer sorunun da gelen sığınmacıların ayırt edilememesi olduğuna vurgu yaptı.
Prof. Dr. Karaca, eğer böyle bir dalga olur ve Türkiye kapılarını açmak zorunda kalırsa, bu insanların gerçekten sivil bir halk mı yoksa orada savaşan terörist grupların bir mensubu olup olmadığını ayırt edemeyeceğini ve bu durumun güvenlik riskini ortaya çıkaracağını söyledi.
“Çatışma yaşanırsa Astana’daki diyalog kırılabilir”
Uzun vadede İdlib’deki sorunun çözümünün, hem Astana süreciyle başlayan Rusya-Türkiye ve İran yakınlaşmasının Amerika’nın YPG’yle yaptığı ortaklığa karşı denge unsuru olacağını hem de Suriye’nin geleceği noktasında bu üç ülkenin söz sahipliğini daha da artıracağını belirten Prof. Dr. Karaca, Türkiye’ye rağmen bir çatışmaya gidilmesi durumunda ise Astana süreciyle başlayan Rusya-İran-Türkiye diyaloğunun kırılabileceğini düşündüğünü ifade etti.
“Gelenler sivil mi terörist mi?”
Suriye’den gelebilecek yeni bir göç dalgasındaki tehlikeye de dikkat çeken İstanbul Aydın Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutay Karaca sözlerine şöyle devam etti:
“Şu anda yönetimi olmayan bir devletten bahsediyoruz. Dolayısıyla Suriye’de kimin terörist olup olmadığına dair bilgi alınabilecek istihbari veri yok. Son olarak yakalanan Reyhanlı saldırısı failinin ifadelerinde, ‘Suriye istihbaratı beni yönlendirdi’ açıklamasından sonra Esat rejimine nasıl güvenip ‘kim terörist, kim değil’ diyaloğuna gireceksiniz? Türkiye’nin bu son olayla birlikte Esat’la görüşme şansı kalmadı. Bu nedenle Türkiye’nin yeni bir göç dalgasını sınırında tutacağını ve içeriye almayacağını düşünüyorum.”
“Avrupa olası göç dalgasından korkuyor”
Rusya-Fransa-Almanya ve Türkiye’nin liderlerinin önümüzdeki günlerde İdlib konusunda yapacağı görüşmeyi değerlendiren Prof. Dr. Karaca, “Türkiye Avrupa’nın güvenliğinde en önemli sınır. Avrupa, Türkiye’ye olası bir göç dalgasının kendilerine de sirayet edeceğini çok iyi biliyor. Dolayısıyla Avrupa’nın İdlib’de Türkiye dışında bir alternatifi yok. Buradan İdlib konusunda büyük olasılıkla sonuç çıkmayacaktır. Ancak bu diplomatik girişimler çatışmanın seviyesini düşürebilir” dedi.