İsrail askerlerinin yardım kuyruğunda bekleyen Filistinliler’e ateş açması ve en az 100 sivilin ölümü üzerine birçok ülke, BM’nin soruşturma çağrısına destek veriyor.
Gazze sağlık yetkilileri, İsrail güçlerinin Perşembe günü erken saatlerde Gazze Şehri yakınlarındaki bir yardım konvoyuna ulaşmaya çalışan 100'den fazla kişiyi öldürdüğünü öne sürdü.
İsrail, ölümlerin çoğundan yardım kamyonlarının etrafını saran kalabalığı sorumlu tuttu ve kurbanların ezildiğini ya da çiğnendiğini savundu.
İsrailli bir yetkili de askerlerin daha sonra "sınırlı bir karşılık olarak" tehdit oluşturduğunu düşündükleri kalabalığa ateş açtığını açıkladı.
Olay, Gazze'nin İsrail güçleri tarafından işgal edilen bölgelerinde hiçbir yönetimin bulunmaması ve BM'nin Filistinli mültecilere yardım kurumu UNRWA'nın Hamas'la bağlantıları olduğu iddiasıyla yürütülen bir soruşturmayla engellenmesi nedeniyle düzenli yardım teslimatlarının çöktüğünün son örneği oldu.
Uluslararası tepkiler
Fransa ve Almanya uluslararası bir soruşturma çağrısına destek verdi. ABD de soruşturma açılmasını istedi.
Hindistan ölümler karşısında "derin bir şok" yaşadığını belirtirken Brezilya olayın "etik ve yasal sınırların" ötesinde olduğunu kaydetti.
İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım davası açan Güney Afrika ölümleri kınadı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olay nedeniyle "derin öfke" duyduğunu ve "bu silahlı saldırıların en güçlü şekilde kınandığını" dile getirdi.
Almanya’dan "İsrail ordusu bu kitlesel panik ve silahlı saldırının nasıl gerçekleşmiş olabileceğini tam olarak açıklamalıdır" açıklaması geldi.
İsrail'in en yakın müttefiki ABD de olayın "Gazze'ye daha fazla insani yardım ulaştırılması" gerektiğini gösterdiğini söyleyerek kapsamlı bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu.
Aşırı sağcı İsrailli bakandan askerlere destek
İsrail'de aşırı sağcı güvenlik bakanı Itamar Ben-Gvir ise "kendilerine zarar vermeye çalışan Gazzeli bir çeteye karşı mükemmel bir şekilde hareket eden" İsrail askerlerine "tam destek" çağrısında bulundu.
Ancak İsrail basınında, olayın Gazze'de herhangi bir sivil yönetimin ya da hukukun üstünlüğünün olmadığını gösterdiği ve bunun "İsrail'i savaşa devam etmek için meşruiyet açısından zor bir duruma sokabileceği" yorumları yer aldı.
İsrail’in en büyük günlük gazetesi Yedioth Ahronoth, olayın "savaşta bir dönüm noktası yaratacağına" ve "Beyaz Saray’dan dahil, İsrail'in dayanamayacağı uluslararası bir baskı oluşturabileceğine" yer verdi.
İsrail'in yaklaşık beş aydır süren hava ve kara harekatının ardından Gazze Şeridi'nde, özellikle de kuzeyde insani felaket yaşanıyor.
İnsanların hayatta kalmak için hayvan yemi ve hatta kaktüs yemesi ve sağlık görevlilerinin çocukların hastanelerde yetersiz beslenme ve susuzluktan öldüğünü söylemesi üzerine BM, yardım ulaştırmanın "yıkıcı engellerle" karşı karşıya olduğunu söyledi.
BM insani yardım kuruluşu OCHA, engeller arasında "geçişlerin kapatılması, hareket ve iletişim kısıtlamaları, zahmetli inceleme prosedürleri, huzursuzluk, hasarlı yollar ve patlamamış mühimmat" olduğunu bildirdi.
BM geçen hafta, Gazze'ye yardım akışının yavaşladığına, güvenlikteki çöküş nedeniyle bölgede yardım dağıtmanın giderek zorlaştığına ve çoğu Gazzeli’nin derme çatma kamplara sıkıştırıldığına dikkat çekmişti.
İsrail ise, Gazze'de insani yardım konusunda bir sınırlama olmadığını ve yardımın miktar ve hızının BM'ye bağlı olduğunu söylüyor.
İsrail ordusu Perşembe günkü teslimatın, önceki dört gün boyunca denetlediği bir yardım operasyonunun parçası olarak taşeronlar tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
OCHA sözcüsü Jens Laerke de teslimatın BM ile herhangi bir koordinasyon olmadan yapıldığını belirtti.
UNRWA'nın eski sözcülerinden Chris Gunness, "Bazılarının deyimiyle bu trajik katliam, UNRWA'nın Gazze'de çoktan başlamış olan kitlesel açlığı önlemek için neden yardım dağıtması gerektiğinin bir örneğidir" dedi.
Gunness, "Bu, Gazze'deki Filistinliler’in gıda güvenliği açısından korunmasını İsrailliler’e bırakamayacağınızın bir göstergesidir" diye konuştu.
Forum