Paris’teki terör saldırıları sonrasında yaklaşık 150 ülkenin lideri 30 Kasım’da Fransız başkentindeki İklim Zirvesi'nde biraraya geldi. Zirvenin amacı, iklim değişikliğine neden olan karbon salınımının kontrol altına alınması amacıyla yeni bir küresel anlaşma kaleme almak. Zirveye 25 binden fazla delege ve binlerce sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Yaklaşık 150 ülke, karbon salımını azaltma planlarını açıkladı. Ancak bu önerilerin hiçbiri, karbon salımını, küresel sıcaklığın 2 derece yükselmesini engelleyecek çapta azaltmıyor. Paris’teki görüşmeler uzun vadede ülkelerin karbon salımını kısıtlama taahhütlerini yenileyip güçlendirmeyi amaçlıyor.
Yetkililer, daha önce Bonn’da toplanan zirvede kaleme alınan 55 sayfalık taslak üzerinde çalışacak.
Zengin ülkeler, özellikle Çin, Hindistan ve Brezilya gibi hızla büyümekte olan ülkelerin mali katılım sağlamasını istiyor. Daha yoksul ve iklim değişikliğinin etkilerine daha açık olan ülkelerse zengin ülkelerin 100 milyar dolarlık destek sağlama taahhüdünü yerine getirmesi çağrısında bulunuyor. Uzmanlara göre düşük karbon salımına dayalı ekonomiye geçiş, daha önce eşi görülmemiş bir yatırım fırsatı anlamına geliyor.
Dünya Kaynakları Enstitüsü’nden David Waskow, gelecek yıllarda
düşük karbon salımına dayalı bir ekonomi kurmak için gereken altyapıya trilyonlarca dolar yatırım yapılacağını söyledi. Altyapı yatırımlarının doğru yönde ilerlediğini ancak yeterli olmadığını söyleyen Waskow’a göre, yenilenebilir enerjinin pek yakında birçok ülkede, fosil yakıtlardan elde edilen enerjiden daha ucuza malolacak.
Birleşmiş Milletler İklim Sorumlusu Christiana Figueres, gelişmekte olan ülkelerin fosil yakıt çağını atlaması gerektiği görüşünde. Ancak bunu başarmanın son derece güç bir iş olduğunu söyleyen Figueres., başka seçeneğin de olmadığından yakınıyor.
Christiana Figueres, Paris’te anlaşmaya varmaktan başka bir seçenek olmadığını çünkü yaşayacak başka bir gezegene sahip olmadığımızı vurguladı.
