BRÜKSEL —
Nükleer programı konusunda Batı’nın beklentilerini karşılayacak adımları atmayan İran bir kez daha Avrupa Birliği’nin gündemindeydi. Lüksemburg’da bir araya gelen Avrupa Birliği dışişleri bakanları, ekonomisi her geçen gün daha fazla sorun sinyali vermeye başlayan Tahran’ı biraz daha zorlayacak yeni bir yaptırım paketini devreye soktu.
İran üzerindeki ekonomik baskıyı daha da artırıp müzakere masasına çekebilme hesapları yapan Avrupa Birliği’nin hedefinde bu kez çok sayıda sektör vardı. Dışişleri bakanlarının üzerinde anlaştıkları yaptırımlar arasında en dikkat çekenlerden birini mali işlemlere genel bir yasak getirilmesi oluşturuyor. İnsani yardım, gıda ve ilaç, yasak kapsamının dışında tutuldu. Avrupa Birliği, mali işlem gerçekleştirecek şirketlere önceden hükümetlerinden onay alma şartını da getirdi.
İran’ın nükleer eğilimleri ve İsrail’in bu ülkeye yönelik olası bir operasyonuna yönelik şüphenin giderek arttığı bir dönemde gündeme gelen yeni yaptırımların kapsadığı diğer alanlar ise ticaret, enerji ve ulaşımdan oluşuyor.
Nükleer faaliyetlerde ya da balistik füzelerde kullanılan grafit, alüminyum ve çelik gibi metaller ve endüstriyel yazılımların İran’a satışı durdurulurken Tahran yönetimine önemli finansman sağlayan 34 şirket ve kuruluşun Avrupa Birliği’ndeki mal varlıkları donduruldu. İran Merkez Bankası’na yönelik kısıtlamaları genişleten Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Birlik üyesi ülkelerin tankerlerinin İran için petrol ve petrol ürünlerini taşımalarını, şirketlerin gemi inşa sektöründe İran’la iş yapmalarını yasakladı. Avrupa’nın önemli uydu sağlayıcı şirketlerinden olan Eutelsat da 19 İran televizyon ve radyo kanalı için hizmet sunmayı bıraktı. Bu adım Avrupa Birliği tarafından daha önce alınan yaptırım kararlarının uygulamaya geçirilmesiyle geldi.
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın sonuç bildirisinde, İran’ın uluslararası yükümlülüklerini açıkça ihlal ettiğine vurgu yapılırken yaptırımları sona erdirmenin Tahran’ın elinde olduğu mesajı verildi. Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, yaptırımların İran’ı çok yakın bir gelecekte müzakerelere devam etmeye ikna etmesini umduğunu belirterek, müzakere imkanı bulunduğuna inandığını söyledi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise Ashton kadar iyimser bir tablo çizmedi. Westerwelle, İran’ın hala zamana oynadığını belirterek, “Nükleer program konusunda tatmin edici görüşmeler için yeterli hazırlık görmüyoruz” dedi.
ABD tarafından da memnuniyetle karşılanan son yaptırımlar Avrupa Birliği’nin şu ana kadar İran’a yönelik olarak aldığı en sert kararlar olma özelliğini taşıyor.
İran üzerindeki ekonomik baskıyı daha da artırıp müzakere masasına çekebilme hesapları yapan Avrupa Birliği’nin hedefinde bu kez çok sayıda sektör vardı. Dışişleri bakanlarının üzerinde anlaştıkları yaptırımlar arasında en dikkat çekenlerden birini mali işlemlere genel bir yasak getirilmesi oluşturuyor. İnsani yardım, gıda ve ilaç, yasak kapsamının dışında tutuldu. Avrupa Birliği, mali işlem gerçekleştirecek şirketlere önceden hükümetlerinden onay alma şartını da getirdi.
İran’ın nükleer eğilimleri ve İsrail’in bu ülkeye yönelik olası bir operasyonuna yönelik şüphenin giderek arttığı bir dönemde gündeme gelen yeni yaptırımların kapsadığı diğer alanlar ise ticaret, enerji ve ulaşımdan oluşuyor.
Nükleer faaliyetlerde ya da balistik füzelerde kullanılan grafit, alüminyum ve çelik gibi metaller ve endüstriyel yazılımların İran’a satışı durdurulurken Tahran yönetimine önemli finansman sağlayan 34 şirket ve kuruluşun Avrupa Birliği’ndeki mal varlıkları donduruldu. İran Merkez Bankası’na yönelik kısıtlamaları genişleten Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Birlik üyesi ülkelerin tankerlerinin İran için petrol ve petrol ürünlerini taşımalarını, şirketlerin gemi inşa sektöründe İran’la iş yapmalarını yasakladı. Avrupa’nın önemli uydu sağlayıcı şirketlerinden olan Eutelsat da 19 İran televizyon ve radyo kanalı için hizmet sunmayı bıraktı. Bu adım Avrupa Birliği tarafından daha önce alınan yaptırım kararlarının uygulamaya geçirilmesiyle geldi.
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın sonuç bildirisinde, İran’ın uluslararası yükümlülüklerini açıkça ihlal ettiğine vurgu yapılırken yaptırımları sona erdirmenin Tahran’ın elinde olduğu mesajı verildi. Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, yaptırımların İran’ı çok yakın bir gelecekte müzakerelere devam etmeye ikna etmesini umduğunu belirterek, müzakere imkanı bulunduğuna inandığını söyledi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise Ashton kadar iyimser bir tablo çizmedi. Westerwelle, İran’ın hala zamana oynadığını belirterek, “Nükleer program konusunda tatmin edici görüşmeler için yeterli hazırlık görmüyoruz” dedi.
ABD tarafından da memnuniyetle karşılanan son yaptırımlar Avrupa Birliği’nin şu ana kadar İran’a yönelik olarak aldığı en sert kararlar olma özelliğini taşıyor.