BRÜKSEL —
Tüm uluslararası çağrılara kulak tıkayan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden yaptırım gücü yüksek karar çıkarılamamasını fırsat bilen Şam yönetimi, muhalif güçlere yönelik operasyonlarını sürdürürken Avrupa Parlamentosu ülkedeki durumu bir kez daha masaya yatırdı. Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın konuştuğu oturumda, Avrupa Birliği’nin resmi tutumunda bir değişiklik olmadığı gözlenirken parlamento üyelerinden gelen eleştirilerin dozunun yükselmesi dikkat çekti.
Ashton, Suriye’de ölenlerin sayısının 25 bini, mültecilerin 230 bini, insani yardıma ihtiyaç duyanların 2.5 milyonu, yerlerinden edilen kişilerin ise 1.5 milyonu aştığını belirterek şu ana kadar Avrupa Birliği tarafından yapılan yardımın 240 milyon euro seviyesine ulaştığını söyledi. Konuşmasında olayın insani boyutunu öne çıkaran ve Türkiye’nin mülteciler konusunda yaptıklarının da etkileyici olduğunu söyleyen Ashton, olası çözüm senaryoları arasında yer alan askeri opsiyonu bir kez daha dışladı.
Uluslararası toplumun Suriye konusunda bir açmaz içinde olduğu mesajı veren Ashton’ın eleştirdiği unsurlardan birini de Suriye’deki muhaliflerin tavrı oluşturdu. Suriye’de Esad rejiminin gerçek bir alternatifi oluşmadığının altını çizen Ashton, muhaliflere ayrılıklarını bir kenara bırakarak ortak hareket etme çağrısında bulundu. Muhaliflerin birlikte hareket etmemesinin zaten çözümü zor olan sorunu daha da zorlaştırdığı Ashton’ın vurguları arasında yer aldı.
Ashton’ın açıklamalarına en güçlü muhalefet eski Belçika Başbakanı ve Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstadt’tan geldi. Uluslararası toplum olarak bir yılı aşkın süredir Suriye sorununa gerçek çözüm önerisi getirilememesinden yakınan Belçikalı parlamenter, Avrupa Birliği tarafından 17 kez alınan yaptırım kararlarının de bir işe yaramadığını söyledi. “Suriye’de siyasi geçiş sürecini bekliyoruz demenin anlamı yok. Beklenenin ABD’deki seçimler olduğunu hepimiz biliyoruz” diyen Verhofstadt, Avrupa’nın ABD’yi beklemek yerine ön plana geçmesi gerektiğini savunarak şunları söyledi: “Basitçe söylemek gerekirse Avrupa Birliği, Suriye konusunda çok zayıf kaldı. Suriye’ye müdahale etmemek için uluslararası toplum tarafından öne sürülen argümanların hepsi anlamsız. Eğer Batı demokrasileri müdahale etmezse Suriye halkı ger geçen gün cihat savaşçılarına daha da bağımlı hale gelecek. Avrupa Birliği’nin gönüllüler koalisyonu oluşturması gerekiyor.”
Verhofstadt, Avrupa Birliği’nin acilen atması gereken adımları ise uçuşa yasak bölge oluşturulması, tampon bölge yaratılması, insani koridorlar açılması, Özgür Suriye Ordusu’na retoriği aşan gerçek yardım yapılması ve mülteciler için daha fazla destek olarak sıraladı.
Bu eleştirileri, askeri opsiyona başvurulmamasının hiçbir şey yapılmadığı anlamına gelmediğini söyleyerek reddeden Ashton, hem Suriye’nin komşuları hem de Rusya ve Çin’le düzenli temasta olduğunu belirterek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmaları sırasında bu konunun odakta olacağını ifade etti.
Ashton, Suriye’de ölenlerin sayısının 25 bini, mültecilerin 230 bini, insani yardıma ihtiyaç duyanların 2.5 milyonu, yerlerinden edilen kişilerin ise 1.5 milyonu aştığını belirterek şu ana kadar Avrupa Birliği tarafından yapılan yardımın 240 milyon euro seviyesine ulaştığını söyledi. Konuşmasında olayın insani boyutunu öne çıkaran ve Türkiye’nin mülteciler konusunda yaptıklarının da etkileyici olduğunu söyleyen Ashton, olası çözüm senaryoları arasında yer alan askeri opsiyonu bir kez daha dışladı.
Uluslararası toplumun Suriye konusunda bir açmaz içinde olduğu mesajı veren Ashton’ın eleştirdiği unsurlardan birini de Suriye’deki muhaliflerin tavrı oluşturdu. Suriye’de Esad rejiminin gerçek bir alternatifi oluşmadığının altını çizen Ashton, muhaliflere ayrılıklarını bir kenara bırakarak ortak hareket etme çağrısında bulundu. Muhaliflerin birlikte hareket etmemesinin zaten çözümü zor olan sorunu daha da zorlaştırdığı Ashton’ın vurguları arasında yer aldı.
Ashton’ın açıklamalarına en güçlü muhalefet eski Belçika Başbakanı ve Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstadt’tan geldi. Uluslararası toplum olarak bir yılı aşkın süredir Suriye sorununa gerçek çözüm önerisi getirilememesinden yakınan Belçikalı parlamenter, Avrupa Birliği tarafından 17 kez alınan yaptırım kararlarının de bir işe yaramadığını söyledi. “Suriye’de siyasi geçiş sürecini bekliyoruz demenin anlamı yok. Beklenenin ABD’deki seçimler olduğunu hepimiz biliyoruz” diyen Verhofstadt, Avrupa’nın ABD’yi beklemek yerine ön plana geçmesi gerektiğini savunarak şunları söyledi: “Basitçe söylemek gerekirse Avrupa Birliği, Suriye konusunda çok zayıf kaldı. Suriye’ye müdahale etmemek için uluslararası toplum tarafından öne sürülen argümanların hepsi anlamsız. Eğer Batı demokrasileri müdahale etmezse Suriye halkı ger geçen gün cihat savaşçılarına daha da bağımlı hale gelecek. Avrupa Birliği’nin gönüllüler koalisyonu oluşturması gerekiyor.”
Verhofstadt, Avrupa Birliği’nin acilen atması gereken adımları ise uçuşa yasak bölge oluşturulması, tampon bölge yaratılması, insani koridorlar açılması, Özgür Suriye Ordusu’na retoriği aşan gerçek yardım yapılması ve mülteciler için daha fazla destek olarak sıraladı.
Bu eleştirileri, askeri opsiyona başvurulmamasının hiçbir şey yapılmadığı anlamına gelmediğini söyleyerek reddeden Ashton, hem Suriye’nin komşuları hem de Rusya ve Çin’le düzenli temasta olduğunu belirterek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmaları sırasında bu konunun odakta olacağını ifade etti.