Önümüzdeki beş yılda siyasi, ekonomik ve diplomatik alanda alacağı kararlarla Avrupa Birliği’ne yön verecek olan Jean Claude Juncker ve ekibi, göreve başlayabilmek için kritik öneme sahip olan Avrupa Parlamentosu’nun onayını zorlanmadan elde etti.
Juncker’in ekibiyle ilgili tartışmalar son güne kadar sürse de bugün Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda yapılan oylamada yer alan 699 parlamenterden 423’ü “Juncker Komisyonu” lehinde, 209’u ise aleyhinde oy kullandı. 67 parlamenterin de çekimser kalmayı tercih ettiği oylamanın sonucu, Juncker ve ekibinin 1 Kasım’da göreve başlamasını sağlayacak bir niteliğe sahip.
Sonuçtan memnun olduğunu gizlemeyen ve “Artık yetkim var. Bu akşamdan itibaren çalışmaya başlayacağım” diyen Juncker, şu ana kadar izlenen yapılanmadan farklı ve siyasi boyutu öne çıkan bir Komisyon hazırladı. Ekipte yer alan 4 eski başbakan ve 19 eski bakan bu niyette ciddi olunduğunun önemli bir göstergesi.
Ekibini “son şans” ekibi olarak adlandıracak kadar da iddialı olan Juncker, daha önce Eurogroup Başkanı iken sık sık tartıştığı Avrupa Birliği ülkelerine, “Ya birlikte çalışırız ya da birlikte başarısız oluruz” mesajını göndermeyi ihmal etmedi. Juncker’in açıklamalarından başarı kriterlerinin Birlik vatandaşlarının güvenini tekrar kazanmak, işsizlik seviyesini sert biçimde düşürmek ve genç nüfusa Avrupa perspektifi sunmak olduğu anlaşılıyor. Bu hedeflere ulaşmayı sağlamak amacıyla 300 milyar euro düzeyinde kaynak oluşturmak da Juncker’in planları arasında yer alıyor.
Avrupa Birliği’nin küçük konularla uğraşmayıp büyük başlıklara odaklanmasını sağlamak da Juncker’in hedefleri arasında yer alıyor.
Yeni Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeye yönelik yaklaşımı da dikkat çeken unsurlar arasında yer alıyor. Juncker daha seçilmeden önce göreve gelmesi halinde beş yıl boyunca Avrupa Birliği’ne yeni üye alınmayacağını açıklamıştı. Bu yaklaşım eleştirilere neden olsa da Juncker sözlerinin arkasında olduğunu bugün bir kez daha teyit etti. Oylama öncesinde yaptığı konuşmada, aday ülkeleri kandırmak istemediğini ve yeni genişlemenin mümkün olmadığını belirten Juncker, “Müzakereler aynı taahhütle ve enerjiyle devam edecek ve gerekirse hızlandırılacak” dedi.
Juıncker döneminde genişleme dosyası Türkiye’nin üyeliğine net şekilde karşı çıkan Avusturya’nın adayına verildi. Barroso Komisyonu’nun üyelerinden olan Johannes Hahn her ne kadar Avusturyalı bir siyasetçi olsa da şu ana kadar Türkiye karşıtı bir tavır içinde olmamasıyla tanınıyor.
Juncker, genişleme konusuna yaklaşımını ilgili portföyün adını “Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri” olarak değiştirerek de net şekilde ortaya koydu.
Yeni Komisyon’da 28 üyeden sadece 9’unun kadın olmasını “gülünç” olarak niteleyen ve mevcut Komisyon’da da aynı olan bu sayıya ulaşmak için üye ülkelerle mücadele etmek zorunda kaldığını söyleyen Juncker önderliğindeki yeni Avrupa Birliği Komisyonu, Euro Bölgesi’nden sorun sinyallerinin geldiği, Yunanistan’a ilişkin endişe mesajlarının yeniden yoğunlaşmaya başladığı, IŞİD tehdidinin sürdüğü ve Ukrayna krizinin tam anlamıyla çözülemediği bir ortamda göreve başlayacak.