İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Berlin’e düzenleyeceği 3 günlük resmi ziyaretten önce bine yakın İsrailli sanatçı, akademisyen ve aydın Başbakan Olaf Scholz’a seslenerek Netanyahu’yla planlanan görüşmesini iptal etmesini istedi.
Aralarında ülkenin en tanınan yazarlarından David Grossman ve heykeltıraş Sigalit Landau’nun da bulunduğu sözkonusu grup tarafından yayınlanan mektupta, İsrail'in tarihindeki en ciddi krizlerden birinin ortasında olduğu ve "canlı bir demokrasiden teokratik bir diktatörlüğe doğru tehlikeli bir yol aldığı" öne sürüldü. Mektupta, Almanya’nın yanısıra, Netanyahu’nun Avrupa’daki ikinci durağı İngiltere hükümetinin de ziyareti iptal etmesi çağrısı yapıldı.
Grubun kaleme aldığı mektupta, Netanyahu başbakanlığında göreve gelen aşırı sağcı ve radikal dinci partilerden oluşan koalisyon hükümetinin planlarının, vatandaşların haklarını ciddi şekilde ihlal edeceği, yazar ve sanatçıların özgürlüklerini ortadan kaldıracağı ifade edildi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, mektubun İsrail‘deki büyükelçiliklerine ulaştığını duyururken, gezinin iptalinin planlanmadığı öğrenildi.
Almanya ve İsrail arasında özel bir ilişki var
Benyamin Netanyahu’nun Perşembe günü Başbakan Olaf Scholz’la ikili bir görüşme yapacağı ve iki siyasetçinin daha sonra danışmalarıyla birlikte öğle yemeğinde biraraya gelecekleri açıklanmıştı.
Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile de görüşmesi planlanan Netanyahu’nun ziyareti kapsamında, Berlin’de Holokost Anıtı’na çelenk bırakması ve kentteki Yahudi cemaatinin temsilcileriyle de buluşması bekleniyor.
Scholz ve Netanyahu’nun görüşmesinde, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, İran’ın nükleer müzakereleri ve Filistin meselesinin de konuşulması öngörülüyor.
Scholz’un, Netanyahu hükümetinin uygulmaları konusundaki eleştirileri dile getirmesi durumunda ise zirvede gerilim yaşanabileceği tahmin ediliyor. İki hafta önce Berlin’de İsrailli mevkidaşı Eli Cohen ile görüşen Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İsrail'in idam cezasını yürürlüğe koyma planlarından endişeli olduklarını söylemiş, İsrail'in Filistin topraklarında yeni yerleşim yerleri inşa etmesinin, barış ve güvenliğin önünde bir engel olduğunu belirtmişti.
Cohen ise, Almanya’nın İsrail’in iç sorunlarına karışmaması gerektiğini ifade etmiş ve Netanyahu hükümetinin İsrail’i daha da demokratikleştireceğini öne sürmüştü.
Almanya, İsrail ve Yahudiler ile olan ilişkiler konusunda tarihi nedenlerle çok hassas bir siyaset izliyor. Berlin’in bu bağlamdaki politikasını belirleyen Nazi döneminde yaşanan Yahudi soykırımı. Ülke yönetimi, Almanya’nın İsrail’le özel ilişkileri olduğunu her fırsatta dile getirirken, İsrail'in var olma hakkının korunması ve savunulması da, Alman dış politikasının en temel unsurlarından birini oluşturuyor. Almanya, İsrail’le ekonomik ilişkilerde ABD’den sonra ikinci sırada geliyor.
Netanyahu’yu 4 bin polis koruyacak
Bu arada Berlin polisi, Cuma gününe kadar sürecek ziyaret için en yüksek güvenlik seviyesi uygulanacağını, Netanyahu'nun kaldığı otelin çevresinin yanısıra güzergahında bulunan tüm caddelerin trafiğe kapatılacağını ve güvenliği sağlamak için toplam 4 bin polisin görev yapacağını açıkladı.
Kabinesinin tartışmalı yasama planları nedeniyle İsrail'de büyük tepkilere neden olan Netanyahu’nun ziyaretini protesto amacıyla çok sayıda miting ve yürüyüş planlandığını duyuran bir polis sözcüsü, bu tarz eylemlerin Netanyahu’nun bulunduğu bölgelerde yapılmasına izin verilmeyeceğini de kaydetti.
Berlin’de kendilerini Netanyahu’ya muhalif olarak tanımlayan çok sayıda İsrailli‘nin yanısıra, 100 bine yakın Filistinli de yaşıyor. 2021 yılında İsrail'in Gazze'ye düzenlediği bir saldırıyı kınamak üzere Berlin’de biraraya gelenlerden bazılarının antisemitizm içeren sloganlar atması ve gösteride İsrail bayraklarının yakılması, ülkede yaşayan Yahudiler arasında endişe ve korkuya yol açarken, Alman siyasetçilerin sert tepkisine neden olmuştu.
