ANKARA- Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çarşamba günü düzenlenen kabine toplantısının ardından elektrikte kademeli tarifede 150 kilovatsaat olan en düşük tarife dilimini 210 kilovatsaate yükselttikleri ancak yeniden yurttaşlar ve esnaf lehine değerlendirme yapılacağını açıklaması muhalefette tartışma yarattı.
“Fedakarlığı sadece devletten beklemek ne gerçekçidir ne hakkaniyetlidir” diyen Erdoğan’ın ülke genelinde elektrik ve doğalgaz faturaları başta olmak üzere indirim taleplerini yanıtsız bıraktığı görüşü ağırlık kazandı.
Erdoğan’ın açıklaması üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter’da “Günlerdir bile isteye, göz göre göre beklentiye sokulan milletimiz, bir kez daha elektrik faturalarında yüz üstü bırakılmıştır. Milletimize söz verdim; bu mücadelemin sonu değil, daha başlangıcı” mesajını paylaştı.
Sosyal medyada ve Perşembe günü de Eskişehir, Edirne gibi kentlerde indirim yapılmamasına tepkiler söz konusuyken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez “Sorunun kaynağı Türkiye'de değil, yurtdışındaki fiyat artışları” ifadesiyle zamlı tarifelerin mecburiyet olduğuna işaret etti. NTV yayındaki açıklamasında, “Esnafın bugünkü mevcut fatura tutarından yaklaşık yüzde 25 indirim olacak gibi görünüyor” diyen Dönmez, elektrikte tarife değişikliklerini 1 Mart’a kadar tamamlamayı amaçladıklarını açıklamakla yetindi.
CHP: "Gelişmiş ülkelerde fahiş artış iddiası gerçek dışı"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ise, kabine toplantısında elektrik faturalarına ilişkin herhangi bir somut adım atılmadığını söyleyerek, “Vatandaş laf değil, derhal indirim yapılmasını istiyor. Başka bir deyişle dağ yine fare doğurdu. İktidar indirim değil, indirim yapılacağı illüzyonu oluşturmuştur. Uygulanan bu fahiş zamlar derhal geri çekilmelidir” açıklamasını yaptı.
AKP iktidarınca Cumhuriyet tarihinin en büyük elektrik zammının yeni yılla birlikte hayata geçirildiğini ancak bu zamları yapmamış algısı oluşturulmaya çalıştığını belirten Akın, yazılı açıklamasında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez’in yurt dışı gerekçesiniyse reddetti. Akın, “Fahiş zamma gerekçe gösterilen gelişmiş ülkelerde enerji fiyatlarının 5-10 kat arttığı tamamen gerçek dışıdır. Gelişmekte olan ülkelerde enerji enflasyonunun ortalaması yüzde 26’yı geçmezken, Türkiye’de 2021 yılında enerji enflasyonu yüzde 50 olurken, 2022 yılındaysa yüzde 127’yi bulan fahiş zamlarla daha da artmıştır” dedi.
İktidarın algı yaratmak yerine çözüm üretmesi gerektiğine işaret eden Akın, “Kademeli tarife sosyal tarife olarak uygulanmalı, uygulanan bu fahiş zamlar derhal geri çekilmelidir. Elektrikte ilk kademe en az 230 kilovatsaat ve zamsız olmalıdır. Hayat pahalılığı nedeniyle zaten yoksullaşan vatandaşlarımızı rahatlatmak için enerji faturalarında vergi yükü azaltılmalı ve KDV indirimi de yapılmalıdır” çağrısında bulundu.
TBMM’de de faturalar tartışıldı
Bu arada TBMM Genel Kurulu’nun gündemine de fatura tartışmaları damgasını vurdu. CHP’nin ekonomik kriz ve hayat pahalılığının etkilerinin tespiti amacıyla verdiği araştırma önergesi ile İYİ Parti’nin temel tüketim ürünlerindeki enflasyon için verdiği araştırma önergesi görüşüldü. Ancak her iki önerge de AKP ve MHP oylarıyla reddedilirken, muhalefet temsilcileri, Erdoğan ve iktidarı eleştirdi.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Türkiye’deki hayat pahalılığının milleti canından bezdirdiğini söyleyerek, 2+1 odalı eve 2 bin 127 lira elektrik faturası geldiğini aktardı. Bunun üzerine AKP Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in, “Elektrik ısıtıcısı yakmıştır” demesine karşılık Tezcan, “Isparta'da vatandaşı soğuktan dondurup öldürmeye alıştınız, vatandaşın ısınması zoruna gidiyor. Isınacak, ne yapacak?” diye sordu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa’yla kıyaslamalı faturalar ve asgari ücret açıklamasına tepki gösterdi. Özkoç, “Türkiye'de brüt 328 euro olan asgari ücretin Almanya'da 1.658 euro, Hollanda'da 1.725 euro olduğundan söz etmiyor. Türkiye'de asgari ücretle çalışan, bir saatlik çalışması karşılığında sadece 19 kilovatsaat elektrik alabiliyor ancak asgari ücretli örneğin; Fransa'da 49 kilovatsaat, Almanya'da 24 kilovatsaat, Hollanda'da 50 kilovatsaat elektrik kullanabiliyor. AKP ve Erdoğan'ın ekonomideki yalanlarının sonu gelmiştir. Vatandaşımız mağdurdur, vatandaşımızın gözünün içine baka baka ilk önce doları, dövizi 18 liraya, 20 liraya çıkarıp, ondan sonra ‘13,6 liraya biz indirdik’ diyerek övünen bir anlayış ancak vatandaşımızla dürüst bir şekilde iletişim kurmayan bir anlayıştır. Vatandaşlarımızın bugün de çok iyi bildikleri gibi, Cumhurbaşkanlığı sistemi daha Türkiye'nin başına bela olmadan önce dolar 4,5 liraydı ve o zamanlar AKP Genel Başkanı (Erdoğan) söz konusu dövizle ilgili diyordu ki: ‘Dolar 10 lira olacak, siz Cumhurbaşkanlığı sistemiyle gerektiği gibi bu yetkiyi bana verin, dolar kaç liraya inecek görürsünüz.’ Şimdi biz buradan soruyoruz: Dolar 13 lira 60 kuruşa geldiği halde, siz nasıl bir indirimden bahsediyorsunuz, bunu açıklayın. Elektriğe yüzde 127 zam yapıp, ondan sonra ‘Biz yüzde 27’sini kaldırırız’ deyince elektriğe yapılan yüzde 100 zam yok olmuş mu oluyor? Milleti kandırarak milleti özgür, refah bir düzeye çekemezsiniz” diye konuştu.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da, “Enerji Bakanınız bugün açıklamalar yaptı ve esnafın indirimli tarifeden yararlanabilir hale geleceğini söyledi, ‘Yüzde 25 gibi bir indirim olacak elektrik fiyatlarında’ dedi. Hakikaten bazen sizin bakanlarınızın şaka gibi konuşması çok etkileyici oluyor yani akıl sağlığımızı korumak gerektiğini her gün bir kez daha söylüyoruz, niye? Ya, siz buraya bir kanun teklifiyle geldiniz ve elektrik için dediniz ki; ‘150 kilovatsaat üzerinde kullanma bedeli... Bu bedelleri kademeli olarak belirliyoruz.’ Biz o zaman, muhalefet olarak size dedik ki; ‘150 kilovatsaat yanlıştır.’ Aradan bir hafta geçti Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı (Erdoğan) dedi ki; ‘Ya, bu 150 kilovatsaat olmadı, onu 210'a çıkartıyoruz.’ ‘210 kilovatsaat olmaz’ dedik, bu da tutmadı. Şimdi diyorsunuz ki; ‘Esnafa yüzde 25 indirim yapacağız.’ Neden yüzde 25 indirim yapıyorsunuz? Yüzde 127 elektrik zammından yüzde 25'ini indiriyorsunuz yani esnaf yine yüzde 102 zamlı olarak elektriğini ödeyecek çünkü zaten esnafın 210 kilovatsaat üzerinde elektrik harcaması, çok açık herkes bunu biliyor. Yani siz hakikaten halkı aldatmaya çalışıyorsunuz. Bu Enerji Bakanı, çok önemli bir şeymiş gibi bu açıklamayı bugün yaptı. Tabii, esnaf biliyor durumu yani bunu yutacak durumda değil. Mesele, o yaptığınız yüzde 127 zamdan yüzde 25'ini indirmek değil, esnaf açısından bu zamların geçerli olmadığını ilan etmektir esas itibarıyla, bunu yapacak durumda değilsiniz” dedi.
Cemevleri açıklaması da tepkiye yol açtı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, elektrikte kademeli tarifeye ilişkin açıklamasında, “Sivil toplum kuruluşlarının elektrik aboneliği de ticarethane statüsünden konut statüsüne dönüştürülecektir. Böylece dernekler, vakıflar, cemevleri dahil ticarethane statüsünden fatura ödeyen kuruluşların elektrik bedelleri önemli oranda düşecektir” demişti.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, Erdoğan’ın cemevlerini de elektrik tarifelerinde sivil toplum kuruluşu kategorisine dahil edeceğine açıklamasına “İbadethane olacak. Bu gerçekten kaçamazsınız” tepkisini gösterdi.
HDP İstanbul Milletvekili ve Alevi Bektaşi Federasyonu Kurucusu Ali Kenanoğlu da, “Cemevleri ne ticarethane ne de konuttur, Cemevleri ibadethanedir. Cemevindeki ‘ev’ ekine dayanarak mı aklınıza böyle bir şey geldi eyy inkarcılar, eyy asimilasyoncular” tepkisini paylaştı.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat da, “Cemevini ibadethane olarak kabul etmemek için her kılığa koydular. Şimdi de “konut” olarak tanımlıyorlar. Gericisiniz, faşistsiniz, iğrençsiniz. Haddinizi bilin, Cemevleri bir ibadethanedir. Saygı duyun. Bize biçtiğiniz elbiseyi giymeyeceğiz. Asla devletin Alevi’si olmayacağız” dedi.
Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat, “Cemevlerimiz Aleviler’in ibadethanesidir” paylaşımında bulundu.