Son aylarda Amerikan kamuoyununda kutuplaşmaya ve tartışmaya yol açan isimlerin başında üniversite öğrencisi yüzücü Lia Thomas geliyor. Bunun nedeni, trans kadın olan Thomas'ın Amerika'nın en prestijli yüksek eğitim kurumlarının başında gelen Ivy League okulu University of Pennsylvania'nın eskiden erkek yüzme takımında yarışırken bu yıl kadın yüzme takımına geçiş yapması ve kadın takımında rekor üzerine rekor kırması.
Lia Thomas'ın yıllardır University of Pennsylvania'nın kadın yüzme takımına girebilmek, takıma girdikten sonra da en iyi olabilmek için çok çabalayan kadın yüzücülerin arasına erkek yüzme takımından transfer olarak birdenbire tüm yarışmaları kazanmaya başlaması, sporda kadınlar ve erkekler arasındaki fiziksel farklılıkları, adil rekabeti ve transların sporda nasıl bir yeri olabileceğini tartışmaya açtı.
Erkeklik hormonu olan testosteronu bastıran tedavi gören, kadın yüzücüler gibi mayo giyen, ”Ben bir kadınım” diyen, erkek cinsel organına sahip olan Thomas'ın pandemi öncesine kadar bir erkek olarak yüzücüler arasında bazı kategorilerdeki sıralamada neredeyse 500'üncüyken kadınlığa dönüşümüne başladıktan sonra kadın yüzücü olarak 1'inci sıraya yükselmesi, muhafazakar ya da liberal, birçoklarını rahatsız ediyor. Havuzda en hızlı olmak için yıllarca emek veren kadın yüzücülerin ne kadar çok çabalarsa çabalasınlar eskiden erkek olan bir rakip karşısında hiçbir zaman podyuma altın madalya için çıkamayacakları, pandemi öncesine kadar erkek olan birinin gelip tüm kategorilerde madalyaları silip süpürmesini elleri kolları bağlı izlemeleri, Amerikan toplumunun bazı kesimlerinde neredeyse infiale yol açtı.
Tartışmalı yüzücü, kısa süre önce NCAA (National Collegiate Athletic Association) olarak bilinen ve Amerika'daki üniversitelerde tüm spor dallarının ve bu dallarda yarışan öğrenci sporcuların bağlı olduğu çatı kurum olan Ulusal Üniversiteler Spor Birliği'nin yüzme şampiyonasında 500 yard (457 metre) serbest stilde altın madalya kazandı. Thomas, sezonun kapanış şampiyonası olan NCAA yarışından önce de öğrencisi olduğu University of Pennsylvania'nın da içinde bulunduğu Ivy League okullarının katıldığı, Şubat ayında düzenlenen yüzme şampiyonasında üç ayrı kategoride birinci oldu ve altı Ivy League rekoru kırdı.
Amerika, sporun hemen her dalının tutkunları tarafından ilgiyle izlendiği, daha yürümeye başlamayı yeni öğrenen çocuklardan lise takımlarında ve üniversite liglerinde performans gösteren gençlere, dünyaca ünlü profesyonellere, her yaş ve beceriden sporcuların katılım gösterdiği bir ülke. Amerikalı sporcular, katıldıkları Olimpiyat oyunlarında ve diğer uluslararası müsabakalarda en çok madalya kazanan ya da dereceye girenler arasında yer alıyor. Her yıl milyonlarca dolarlık bilet ve takım logolarını taşıyan lisanslı kıyafet ve hediyelik eşya satışlarının yapıldığı Amerika'da sporun hayatın merkezi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bir sporcunun spor takım ya da müsabakalarına katılımını doğuştan sahip olduğu atanmış cinsiyetin belirleyip belirleyemeyeceği ise Amerika'da son zamanlarda gerek spor gerekse siyaseti en çok meşgul eden meselelerden biri haline geldi.
1976 Montreal Yaz Olimpiyatları'nda dekatlonda altın madalya alan, 2015 yılındaysa trans olduğunu açıklayan ünlü eski sporcu Caitlyn Jenner (cinsiyet değiştirmeden önce adı Bruce Jenner'dı), trans kadın Thomas'ın University of Pennsylvania kadın yüzme takımında yarışmasının kadınların spora katılımı ve sporda adil rekabet üzerinde yıkıcı etkisi olduğunu, ancak bunun Thomas'ın suçu değil, Thomas'ın kadın takımında yarışmasına izin veren Ulusal Üniversiteler Spor Birliği NCAA'in suçu olduğunu kaydediyor.
Efsanevi tenisçi Martina Navratilova da Jenner'la aynı doğrultuda düşünüyor ve Lia Thomas'ın elde ettiği birinciliklerin yanına, bu dereceleri trans bir kadın olarak fiziksel avantajla elde ettiğinin göstergesi olarak, birer asterisk (*) işareti konması gerektiğini savunuyor. Cumhuriyetçi Partili ve muhafazakar görüşlü Caitlyn Jenner ve liberal görüşlü Martina Navratilova, her ne kadar siyasi yelpazenin zıt uçlarında yer alsalar da, iki eski sporcu olarak, trans kadın Thomas'ın havuzda haksız rekabete sahip olduğu konusunda hemfikir oldukları görülüyor.
Trans kadın Thomas, Pennsylvania Üniversitesi’nin kadın yüzme takımına nasıl girebildi?
Çocukluğunu ve ergenlik yıllarını yüzme yarışmalarına katılarak geçiren Lia Thomas, Amerika'nın en saygın yüksek eğitim kurumlarından University of Pennsylvania'ya birinci sınıf öğrencisi ve erkek yüzme takımı sporcusu olarak 2017 yılında girdi, 2017-18 ve 2018-19 eğitim yıllarında takımda erkek olarak yer aldı. Thomas, 2019 yılının yaz aylarında trans olduğunu açıklayarak dönüşüm sürecine başladı. Daha sonraysa Corona virüsü pandemisinin patlak vermesiyle birlikte 2019-2020 sezonunda birçok spor etkinliği gibi NCAA yüzme yarışları da iptal edildi. 2020-2021 yılında takıma girmeyen Thomas, üniversite son sınıf öğrencisi olduğu 2021-2022 sezonunda University of Pennsylvania'nın erkek yüzme takımından kadın yüzme takımına geçiş yaptı. Pandemi aslında bir bakıma, testosteron bastırıcı hormon replasman tedavisi görmesi ve cinsiyet değiştirme sürecinde ilerleme kaydetmesi için Thomas açısından bir avantaj oldu çünkü NCAA, trans kadın sporcuların kadın yarışmacılarla müsabakalara girmeleri için en az 12 aylık hormon tedavisini ve kan testlerinde testosteron seviyelerinin belirli bir sınırın altına inmesini şart koşuyor. Bu açıdan bakıldığında en az 12 aylık hormon tedavisi kuralını izleyen Thomas'ın, Caitlyn Jenner'ın da dediği gibi, NCAA'in kurallarına uyduğu görülüyor.
Ancak mesele, Thomas'ın kurallara uymasıyla çözülmüyor. Ergenlik çağını bir erkek olarak geçiren, ergenlikle beraber yoğun olarak salgılanmaya başlayan erkeklik hormonu testosteron sayesinde daha çok kas yoğunluğuna, daha geniş akciğer ve kalp-damar kapasitesine, daha uzun boya, daha büyük el ve ayaklara sahip olan Lia Thomas'ın bir yüzücü olarak havuzda kadın yüzücüler karşısında fiziksel avantajlara sahip olduğu yadsınmaz bir gerçek. Thomas'ın bu üstünlüklerle hem takımdaki diğer kadın yüzücüler hem de yüzme yarışlarında başka üniversitelerin kadın yüzme takımlarındaki rakiplerine karşı haksız avantaja sahip olduğu, bir trans olarak kadın takımına girmemesi gerektiğini savunanların başlıca dayanağı.
Lia Thomas'ın havuzdaki varlığının yarattığı hukuki mesele
Thomas'ın bir yandan fiziksel özellikleri nedeniyle havuzda doğuştan kadın olan rakipleri karşısında haksız rekabet ortamı yaratması kadar hukuki bir mesele de var. Amerika'da 1972 yılında yürürlüğe giren, eğitimde cinsiyet eşitsizliğine son veren yasanın bir parçası olan ve Title IX olarak bilinen medeni haklar yasası, okulların fen, mühendislik ve matematik derslerinde kız ve erkek öğrencilere eşit fırsatlar tanınmasını ve hamile öğrencilerin uğradığı ayrımcılığa son verilmesini sağlaması kadar kız ve erkek öğrencilerin tüm spor dallarında eşit fırsatlara sahip olmasını da garanti altına alıyor. Title IX'ın yürürlüğe girmesiyle birlikte ilk ve orta öğrenimin yanısıra yüksek eğitim kurumlarında kız öğrencilerin spora katılımı arttı, kadın sporcular için okullara daha fazla ödenek ayrıldı. Ama daha da önemlisi, NCAA çatısı altındaki üniversite spor departmanları, kız öğrencilere de yüksek eğitim bursu vermeye başladı.
Lia Thomas'ın trans kadın olarak haksız rekabet sağlaması, ergenlik çağını bir erkek olarak geçirmiş olmanın fiziksel avantajlarıyla kadın yüzme takımındaki sporcuların önüne geçmesi ve bazılarını burs olanaklarından ve diğer fırsatlardan mahrum bırakması olasılığı, kadın erkek eşitliği ve kadın hakları savunucularının hiç de hoşuna gitmeyen bir durum. Hak savunucuları, hukuki açıdan da bir ihlal söz konusu olduğunu, Title IX yasasının doğuştan kadın olan sporcuları mağdur edecek şekilde çiğnendiğini kaydediyor. Ancak madalyonun diğer yüzünde de ”Peki trans kadın Lia'nın hakları yok mu? Lia bir trans olarak takım dışı tutulursa haksızlığa ve ayrımcılığa uğramış olmayacak mı?” sorularıyla karşılaşıyoruz çünkü Title IX yasası, özünde, cinsiyete bağlı ayrımcılığı yasaklayan bir hukuki düzenleme. Bazıları, sadece trans sporcuların katılacağı üçüncü bir kategori oluşturulmasını savunuyor. Ancak trans sporcu sayısının azlığı göz önünde bulundurulduğunda bu seçenek çok da uygulanabilir görünmüyor.
Lia Thomas bu yıl mezun oluyor. NCAA ise önümüzdeki yıldan itibaren trans kadın sporcuların takım ve müsabakalara katılımı için en az 12 ay değil, 36 ay hormon tedavisi görmesi şartını uygulamaya koyacak ve trans kadın sporcular, doğuşta erkek olmanın avantajlarından haksız şekilde yararlanmadıklarına ilişkin kanıtlar sunmak zorunda olacak Bu kanıtlar, üç bağımsız tıp uzmanından oluşan bir kurul tarafından değerlendirilecek. Gelecekte yeni Lia Thomas vakalarının ortaya çıkması olasılığı, NCAA'in kuralları sıkılaştırma kararı sonrasında zor gözüküyor. Ancak cinsiyet akışkanlığının giderek daha gözle görülür olduğu günümüzde sporda cinsiyete dayalı haksız rekabet tartışmalarının daha uzun süre devam edebileceği söylemek çok da yanlış olmaz.