Afganistan'da yaşanan terör eylemleri ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle binlerce Afganistan uyruklu göçmen, son aylarda İran üzerinden Türkiye'ye giriş yapıyor. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre son 3 ayda İran üzerinden 20 bin 119 mülteci Türkiye'ye sığındı. Erzurum ve çevre illerdeki geri gönderme merkezlerinde toplanan Afgan sığınmacılar, merkezlerde yapılan sınır dışı işlemlerinin ardından charter seferleriyle Afganistan’a geri gönderiliyorlar.
Peki Afgan mültecilerin ülkelerini terk etmelerinin altında yatan sebepler neler? Türkiye’de ne gibi zorluklarla karşılaşıyorlar? Türkiye neden Afganları mülteci statüsünde kabul etmiyor? Sivil toplum kuruluşu uzmanları ve İstanbul’da bulunan Afgan Derneği yetkilileri konuyla ilgili Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulundular.
Afganistan Türkleri Sosyal ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Yaşar Yıldız, Afgan mültecilerin ülkelerini terk etmelerinin sebeplerini ve sınırı geçerken yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı:
“Afganistan’da şu anda belirsizlik ve işsizliğin yanı sıra bir iç savaş var. Amerika’nın da ülkeden çekileceği söylentileri insanları daha da korkutmuş durumda. Ayrıca Taliban ve DAEŞ gibi terör örgütleri ülke içinde güçlenmeye devam ediyor. Bu sebeplerin üstüne ekonomik sebepler de eklenince insanlarımız can güvenliğinden dolayı bir umut olarak İran üzerinden Türkiye’ye bir şekilde gelmeye çalışıyorlar. Afganistan’dan Türkiye’yi baz alırsak bu insanların yaklaşık 1 ayı yolda geçiyor. İnsanlar bu süreçte yanlarında eşya taşıyamadıkları için elbiselerini bile değiştirebilme şansları olmuyor. Ayakkabıdan kıyafete, kıyafetten temizliğe kadar bin bir zorlukla karşılaşıyorlar. İnsanlarımız varlarını yoklarını satıp Türkiye’ye gelmeye çalışıyorlar. Evlerini satıyorlar, hayvanlarını satıp son umut, son çare diye geliyorlar. O zorlukların ardından buradan da geri gönderildikleri zaman tabi ki boşluğa düşüyorlar. Çünkü Afganistan’da onlara kucağını açıp bekleyen akrabaları yok, varsa da zaten onlar da perişan haldeler.”
“Türkiye Afganlara vize kolaylığı sağlarsa sorun en aza iner”
Yaşar Yıldız, “Afganistan’dan Türkiye’ye vize kolaylığı sağlanırsa bu insanlar en azından kontrol altında, sağlıklı bir şekilde Türkiye’ye gelebilirler. Burada yatırım yapabilirler, çalışabilirler. Buradaki ekonomiye katkı da sağlarlar. Biz bir ay içinde sekiz tane cenaze gönderdik Afganistan’a. Ölenlerden dört tanesinin çobanlık yaptıkları söylendi bize. Çalıştıkları adamların yanlarına gittiğimizde ve ne zamandır çalışıyor diye sorduğumuzda bize daha yeni işe girmişti, bir hafta oldu, üç gün oldu, beş gün oldu gibi şeyler söylediler. Ne diyebiliriz ki? Sonuçta kayıtları olmadığı için bilemiyorsunuz doğru söylenip söylenmediğini. Belki de kendi eceliyle vefat etmedi bu insanlar. Kayıtları olsaydı bunların hepsi kontrol altına alınabilirdi. İstanbul’da, Ankara’da, Türkiye’nin her yerinde olan ve yasadışı yollarla gelen insanlarımızın kayıt altına alınması lazım. Ancak Afganistan’dan vize kolaylığı sağlanabilirse bu durumu düzeltebiliriz. Afganistan’daki işadamları bile şu anda Türkiye’ye rahat vize alamıyor” dedi.
“Devletler kötü örnek olma yolunda yarışıyorlar”
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ, Afgan sığınmacıların yaşadıkları zorlukları şöyle ifade etti:
“Ne yazık ki devletler artık sığınmacılara haklar tanımak yerine bu hakları kısıtlayarak kötü örnek olma yolunda yarışıyorlar. Avrupa Birliği dahil olmak üzere herkes sığınmacılara kapılarını kapattığı gibi gelen sığınmacılara kötü uygulamalarla göçün önünü kesmeyi hedefliyor.”
İlkbaharın gelmesi, savaş ortamı, Afganistan’daki patlamalar, ölüm olayları gibi son yaşanan gelişmelerin yeni bir göç dalgasını tetiklediğini kaydeden Görendağ, insanların İran’dan Afganistan’a dönmesi gerekirken tam aksine birinci sığındıkları ülkeden ikinci bir ülkeye doğru hareket ettiklerini söyledi ve bunun nedenini, Afganistan’daki durumun iyileşmemesi ve insanların umudunu kaybedip daha da uzaklara göç etmek istemesi olarak açıkladı.
Volkan Görendağ, “Eğer Birleşmiş Milletler ve diğer devletler kaynak ülkelerdeki sorunlara dair çaba gösterirse, insanlar yeni ülkelere göç etmek yerine kendi ülkelerine geri dönebilirler. Fakat Afganistan için şu anki durumda bundan çok söz edemiyoruz” ifadesini kullandı.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ, “Afganlar başka ülkelere giderken çok büyük insan hakları ihlalleri ile de karşılaşıyorlar. Sadece bir sınırı aşmak için insan kaçakçılarının yaptıkları uygulamalar, bu insanların ellerindeki tüm paralarının gitmesine sebep oluyor. Esas olan, bu zorluklarla Türkiye’ye gelen insanların sığınma başvurularının alınıp alınmadığıdır. Çünkü bu insanların sığınma başvurularını almadan uçaklara bindirip sınır dışı ediyorsanız burada kendi hukukunuzu ve uluslararası hukuku da ihlal etme tartışması yeniden başlayacaktır” dedi.
Türkiye’nin aslında göçü karşılayabilme kapasitesinin Suriye’den sonra artmış olsa da hazırlıklı olma halinin çok da olmadığını söyleyen Görendağ, Afganistan’dan gelen göçü karşılamada problemler yaşandığını belirtti. Erzurum’da son iki haftadır tüm yayın organlarının canlı yayınlar yaptığını, sokaklarda yatan göçmenlere, yemek yemeye muhtaç insanlara çevre halklarının imece usulü gidip yardım ulaştırmaya çalıştığını belirten Volkan Görendağ, aslında Türkiye’nin bu göçü karşılama kapasitesinin yeterli olduğunu, insanların soğukta dışarıda yatmak zorunda kalmadan onlara geçici barınma merkezlerinin kurulabileceğini kaydetti.
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Hukuk Kurulu Başkanı Enes Kafadar ise Afgan mültecilerin iltica başvurusu yapamama nedenlerini şu sözlerle anlattı:
“Türkiye uluslararası sözleşmelere koymuş olduğu çekince ve ulusal mevzuatı gereği Afganları mülteci olarak barındıramıyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği aracılığıyla başvurularını alıyor ve üçüncü bir ülkeye gidene kadar Türkiye’de barınmalarını temin ediyor. Türkiye bir geçiş ülkesi olmak durumunda çünkü sadece Avrupa Birliği ülkelerinden gelen kişileri mülteci olarak tanımlıyor. Yasadışı giriş yapan birisinin Türkiye’de kalmasının tek yolu iltica başvurusu. Bunun için de kişinin ülkesinde yaşam hakkının ihlal edilmesi ihtimalinin ya da kötü muamele görme ihtimalinin söz konusu olması gerekiyor. Ancak Türkiye’ye gelen Afganların birçoğu ekonomik nedenli geldiği için, birçoğu iltica başvurusunda bulunmuyor ya da iltica başvurusunda bulunacak hukuki altyapıya sahip değiller. Bu nedenle, Türkiye de kanunen yapması gerekeni yani sınır dışı işlemini uyguluyor. Ancak burada sorgulamak lazım, sadece ekonomik nedenle mi geliyorsun? Asıl geliş amacınız ne? Hepsiyle bireysel olarak mülakat yapılması lazım. Çünkü ekonomik neden diyenlerin bile birçoğunun gelme nedeni, gerçekten ülkelerindeki insanlık dışı kötü muameleyle karşı karşıya olmaları.”
Bu insanların Türkiye gelebilmek için kilometrelerce yol yürüdüğünü belirten Enes Kafadar, Afgan göçmenlerin birçoğunun Türkiye’den doğru Avrupa’ya gidip orada daha rahat bir hayat yaşayabilme hayali kurduklarını belirtti. Bu insanları ülkelerinden dışarı iten hususun Afganistan’daki yönetime olan güvensizlikleri ve ülkede istikrarın sağlanamaması olduğunu söyleyen Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Hukuk Kurulu Başkanı Enes Kafadar, Afganların buraya sadece çalışma amaçlı geldiğini söyleyip bunu kestirip atmanın adaletli olmadığını ifade etti.
Kafadar, Türkiye’ye gelen Afgan sayısının artmasının bir diğer nedeninin ise kaçakçıların ‘artık Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçebilirsiniz, Avrupa Afganlara sınır kapılarını açtı’ gibi söylemler yayarak kendilerine menfaat sağlamaya çalışmak olduğunu belirtti. Enes Kafadar, “Burada halkımızın da dikkat etmesi gereken bir konu var. Mevzuatımızda göçmen kaçakçılığı diye bir suç var. Yani iyi niyetli birisi kalkıp İstanbul’dan Erzurum’a gideyim, oradaki Afganları alayım, İstanbul’a getireyim, evimde misafir edeyim, onlara yardımcı olayım diyerek arabanıza alsanız ve İstanbul’a doğru yola çıksanız ve bu sırada bir polis çevirmesine maruz kalsanız, göçmen kaçakçılığı suçundan yargılanmanız söz konusu. Halkımızın da yardımlarını yaparken dikkatli, bilgili ve hassas davranmaları gerekiyor” ifadesini kullandı.